Türkiye'de 250 bin işsiz öğretmen var. Belirlenmiş öğretmen ihtiyacı 170 bin civarında. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen açığını, "kuşları besleyecek ücretlerle" kapatmaya çalışıyor. Ayda 350 bin YTL... Eee, devlet babanın açlık sınırını 250 YTL olarak açıkladığı bir ülkede, bunlar olağan!
***
Açıktaki öğretmenlerden binlerce çağrı geliyor. "İşsiz öğretmenler merhamet bekliyor!" diye. Politika ve merhamet, birbirini tanımayan iki kelime... Öğretmenine en acımasız davranan ülkeler sıralamasında, dünyada birinciyiz.
***
Aynı fakülteden mezun olmuş insanlar arasında fark yaratmak, aynı okulda kadrolu öğretmenle, ücretli öğretmen arasında ücret uçurumu yaratmak, eğitimin de dengesini bozuyor. Öğretmenlerin de... Öğretmenine saygı duymayan politikalar, öğretmenin ücretini keserek, ekonomiye hizmet ettiğini mi düşünüyor? Bütçe açığına katkı diye...
***
Kayseri'de, işsiz bir öğretmen, ataması yapılmadığı için, 5. kattaki evinin balkonundan atlayarak intihar etti. Niceleri sırada. Öğretmenlik aşkı, ölümü göze alacak kadar büyüktür de... Devletin büyükleri için, bu çığlıkları duymak çok mu zordur?
***
Bir mum gibi, kendilerini yakarak, karanlıklara ışık veriyorlar diye... İşsiz öğretmenlerin, bir ateş çemberinin içinde kendilerini yakması mı gerekiyor, seslerini duyurmak için?
***
Milli Eğitim Bakanı olmak mesele değil. Mesele insan ayırmadan, emeğe ve yıllara saygılı olmak. Vicdanının sesiyle, yarınlara ışık tutmak. Ve asıl mesele, bu dünyada anlamlı bir isim bırakmak. Bu işsiz öğretmenler, bu kadrolu öğretmenler, neler çektiklerini bugün de unutmayacaklar, yarın da... Ama bütün haykırışlara suskun kalan bir Milli Eğitim Bakanı'nın. Öğretmenlerin gönlünde de yeri olmayacak... Yılların gönlünde de...