Fransa'nın RTÜK'ü, Baby TV'yi yasakladı.
Sebep; gelişim çağındaki çocukları, olumsuz etkilerden korumak.
Televizyonları, "çocuklarının bakıcısı" olarak kullanan aileleri uyandırmak.
Bunun bir tehlike olduğunu görmek için, başkalarının verdiği kararları beklemek gerekmiyor.
Televizyon karşısında yetişen çocukları izlemek yeterli.


Baby TV belki de en masumu...
Ama çocuklar, her şeyden daha masum.
Çocukların düşleri, ailelerinden büyüktür.
O düşler, en çok ekran başında kirlenir.
Bizler ülke olarak ne kaybettiysek, televizyonlardan sonra kaybettik. Ve onlar, bir daha asla kazanamayacaklarımızdır.


Ülkenin yalama olmuş değerlerinin temsilcisidir televizyonlar.
Bir yanı manken pazarını emzirir.
Bir yanı, her mevsim maskelerini yenileyen futbol timsahlarının bataklığıdır.
Her yanı da saygı mezarlığıdır.
Sayelerinde, kutsal değerlerin ve geleneklerin anlamı kalmamıştır.


Amerika'nın gönderdiği süttozuyla büyüyen çocukluğum öğretmenlerinden biri, "Amerika sizin aptal olmanızı istiyor" demişti.
Televizyonların ülkeye egemen olmasından sonra, lise öğretmenlerimden biri de, "Televizyonlar sizin aptal olmanızı istiyor" demişti.
Kimse aptal olduğunu kabul etmez ama şunu kesinlikle söyleyebilirim.
Tarihin en saygısız ve sorumsuz toplumu üretildi.
Aklı baştan çıkaran televizyonlar sayesinde.


Oysa bu televizyonların bir sahipleri olmalıydı.
Onlar, ülkeleri adına, çocuklar adına ve insanlık adına bir şeyler yapmalıydı.