Şarkıcı Emirkan, Bakırköy'deki bir bankta uyuyan, yaşlı bir adam gördü. 70 yaşlarında, üstü başı harap Adı Seyfettin Halil Kemahlıgil...
İçinden gelen bir sesle, adamla muhabbete koyuldu.
Adam, "Tek isteğim sıcak bir yatak ve televizyon" dedi.
Vicdanı olanlar için, insan sorumluluğu başka bir şeydir.
Emirkan, adamı Aksaray'da bir otele yerleştirdi. Adam 45 gün otelde kaldı...
Televizyonunu izleyip, sıcak yatağında yatıp, yemeğini yiyerek.
***
Adam otelde kalırken, Emirkan önce Bakırköy Şefkatevi'ne başvurdu. Kuruluş amacını reddeden bir tavırla, yetkililer adamı kabul etmediler. Emirkan, bu kez Bahçelievler Huzurevi'ne başvurdu.
Yetkililer önüne bir makbuz koydu.
"Ayda 360 milyon ödemeyi, noter kanalıyla taahhüt ederseniz, beyefendiyi kabul ederiz."
"Ederim" dedi Emirkan...
Yetkililer, "Yoo" dediler, "Eğer adam hastalanırsa acil servis masraflarını ve ölürse bütün masrafları karşılamayı da taahhüt edeceksiniz!"
"Ona da kabul" dedi Emirkan...
Notere gitti, şartları imzaladı ve adamı Bahçelievler Huzurevi'ne yerleştirdi.
***
Adam huzurevinde bir hafta kaldı.
Bir hafta sonra beyin kanaması geçirdi.
15 gün Bakırköy Devlet Hastanesi'nde kaldı.
Sonrasında öldü.
Emirkan, taahhüt ettiği gibi bütün masrafları karşıladı...
***
Emirkan'da varolan vicdan.
Birçok sanatçıda olmayan zarafet.
Benim merak ettiğim, huzurevleri, şefkatevleri, parası olmayan yaşlılar için niye yok?
Emirkan gibileri, her zaman muhtaç olanların karşısına çıkmaz.
Diğerleri için "Devlet Baba" nerede? Ve o yüzden mi bu memleketin anaları ağlıyor?
Babaları banklarda uyuyor!