Sayın Başbakan!
İyilik ticareti yapıp, çocuklar için toplanan paraları cebine indirenler için, yorumunuzu almak istiyorum.
Allah aşkına.
Ve hala görevde bulunanlar için, bir soruşturma başlatılacak mı?
Onu da Başbakanlık aşkına istiyorum.
(Bir anne)


Sayın Başbakan!
Yerel seçimleri siz kazanacaksınız.
Neredeyse bütün belediye başkanları sizin partinizden çıkacak.
Peki bizler ne zaman kazanacağız?
İşçiler, memurlar, öğretmenler!
Sizlerin kazandığı seçime karşılık, bizlerin kaybetmesi mi gerekiyor?
(Bir öğretmen)


Sayın Başbakan!
Ben nükleer enerjiye karşıyım.
En kutsal savaş, barıştır.
En değerli hazine yeşilliktir, çevredir.
Nükleer enerjinin asit yağmuruna karşılık, ağaçların çağırdığı yağmuru tercih ederim.
Çocuklarım için...
Ülkemin aydınlık geleceği için.
(Bir mühendis)


Sayın Başbakan!
Bazı bakanlıklarda, oruç tutmayanların listelerinin alınması, iş korkusundan bazılarını zoraki oruç tutmaya itiyor olabilir.
Bu da bir çeşit baskı ve yalan ibadet.
Oysa gerçek ibadet, Allah'la kul arasındadır.
Buna alet olan yetkililer için, tavrınızı çok merak ediyorum.
İnanca saygı olarak.
(Bir vatandaş)


Sayın Başbakan!
Geleceğin kara perdeleri üzerimize kapanmışken.
Sefil insanlar iftar çadırlarında teşhir edilirken.
Kredi kartları, denize düşenlerin yılanı olmuşken.
Bu muydu bizlere vaat ettiğiniz, muhteşem Türkiye?
(Bir ev kadını)


Sayın Başbakan!
Cezaevindeki emekli komutanlara destek veren iki komutana teşekkür ediyorum.
Benim için, suçu kanıtlanana kadar herkes masumdur.
Yetimin öksüzün hakkını yiyen ve 2 yıl hapis yediği halde aranırken, devletin bakanlarıyla saf tutan suçluların bile, masum sayıldığı bir memlekette.
(Bir öğrenci)