İşte korunmanın tedaviden çok daha kolay olduğu hastalıklara çarpıcı bir örnek daha: Alzheimer. Düşünen, düşünerek üreten ve beyniyle çalışan çağımızın insanının korkulu rüyasıHala gizemini koruyan bu hastalığın nedeni, beyin dokusunda bir protein kalıntısının iplikçikler şeklinde birikip, büyük plaklar oluşturması ve bunların beyin fonksiyonlarını bozması... Ancak bu plaklar neden ve nasıl orada birikiyor, bunun hala çok net bir cevabı yok. Beyindeki hasarlanmalar, yeterli antioksidan savunma ile karşılanmadığı zaman, birtakım maddeler hücrelerde birikiyor ve bu birikimler hücreyi 'apopitoz' diye adlandırdığımız, hücre intiharına sürüklüyor! Alzheimer'ın kökeninde beyin hücrelerinin bu birikimlere dayanamayıp intihar etmesi var yani! Ne kadar ilginç değil mi? Size bu kez Alzheimer'a karşı doğadaki "üç hazine"den söz etmek istiyorum:

Zihin sağlığında önemli bir ipucu
Alzheimer hastalığı ve ceviz tüketimi arasındaki önemli bir ilişki var çünkü. Bu ilişki çerçevesinde sayısız araştırma yapılmış. Mikroskobik çalışmalarda, cevizdeki bazı aktif maddelerin, beyinde protein kalıntılarının birikimini önlediği hatta çözebildiği görülmüş. Söz konusu bilimsel araştırmalarda, yemeklerden sonra ceviz yemenin damarlar etrafında 'kötü huylu' yağların birikmesini engelleyip, damarları hasara karşı koruduğu sonucuna varılmış. Bunun beyin fonksiyonlarını koruyucu etkisi muhakkak. Çünkü zihin sağlığının anahtarı da damar sağlığı.

Beyin yaşlanmasına karşı
Değeri gerçek anlamda ilk defa 2. Dünya Savaşı'nda pilotların görme keskinliğini artırmasıyla anlaşılmaya başlanan bu mucizevi yabani meyvenin Alzheimer'ı önlediğine dair pek çok bilimsel çalışma var. Binlerce araştırmanın ucu hafıza zayıflığından Alzheimer'a kadar dayandı. Sonuçların özeti şu; bu meyvedeki etken maddeler damarlara iyi geliyor, ve üstte özellikle altını çizdim: Damar sağlığı ile beyin sağlığı arasında çok yakın bir ilişki var. Fare deneylerinde, yaban mersinindeki bazı maddelerin hafızayı artırdığı ve beyin yaşlanmasını azalttığı kanıtlandı. Bu etkilerini damar koruyucu özelliği yanı sıra kuvvetli antioksidan özelliğine de borçlu.

'Çay, demiri bağlar mı?' kaygısı
En eski çağlardan bu yana hep "her derde deva", mucizevi bir bitkinin, ilacın, ekstrenin peşinde koşulmuş. Her gün yeni bir organ sistemine faydasının keşfedilmesi göz önüne alınırsa, yeşil çay şimdilik "her derde deva" bitkiler arasındaki sıralamada,ön sıralara 'aday' olmayı hak etmiş durumda. Çünkü, bu içeceğin Alzheimer'dan koruyucu etkileri de ortaya çıktı... Yeşil çaydaki aktif bileşikler, beyinde birikerek Alzheimer'a sebep olan proteinin oluşumunu engelliyor, güçlü antioksidan savunma yapıyorlar, ayrıca sinir hücrelerini koruyorlar. Öte yandan, çayın, bizim bir "yan etki" gibi gördüğümüz "demiri bağlama" özelliği, Alzheimer hastalığından korunma açısından bir avantaj olabiliyor! Nasıl mı? Yeşil çay, yemeğin üzerine içildiğinde, alınan gıdalardaki fazla demiri bağlayarak, Alzheimer oluşumuna katkıda bulunan beyinde "demir iyonu" birikimini engelliyor. Yani, 'aman yemeklerden hemen sonra çay içmeyin, demiri bağlar, kansızlık yapar' diye kaygılandığımız durum, bizi Alzheimer'dan koruyabiliyorTabii, demir eksikliğine bağlı kansızlığınız yoksaSağlıkla kalın