Antep maçındaki kötü oyun ve kötü skorun ardından 3 gün içinde Edu ve Emre'nin sakatlık haberleri gelince bir çok Fenerbahçe taraftarı karamsar olmaya başladı. Bir de bunun üstüne rakip takım tam kadroydu... Öyle ya Belgrad'daki maçta 5 eksikle oynamışlardı. Milli Takım'daki 2 futbolcuları da dün akşam sahadaydı. Bütün bunlara karşılık Fenerbahçe, oyuna çok iyi başlayan taraf oldu. Sıcak havaya karşın yapılan mücadele rakip sahada kurulan baskı ilk 45 dakikada oyunun tek hakimini Fenerbahçe yaptı. 1-0'lık sokor ile de soyunma odasına gidildi. Her zaman söylüyorum, Fenerbahçe kanatlarda iyi işler yaparsa içerideki Güiza ve Semih gibi iki kralın işi kolaylaşıyor. İşte Semih'in attığı golde Uğur'un yaptığı mükemmel ortayı yadsıyabilir miyiz. Gökhan Gönül de çok istekiydi. Orta göbekteki Yasin ve özellikle Lugano oyuna mükemmel başladılar. Semih'in attığı gole de, gösterdiği mücadeleye de şapka çıkartıyorum. Orta sahadaki bu kadar sakatlıklarla gelen eksiklere rağmen kaptan Alex'in sazı eline alıp takımını yönetmesine hayran oldum. İkinci 45 dakikaya Partizan daha büyük risk alarak başladı. Buna karşılık Fenerbahçe ise güzel ve etkili kontrataklarla sonuca gitmeye çalıştı. Aslında bunda da başarılı oldu. Kazım Kazım'ın boş kaleye kaçırdığı golden sonra Güiza'nın ortasına oldukça şık bir kafa vuruşu yapan kaptan Alex farkı 2'ye çıkardı. "Maç artık bizim için bitti" dediğimiz anlarda takımda bir düşüş başladı. 8 eksiğin bulunduğu Sarı-Lacivertliler'de haliyle kulübeden gelenler içeride oynayanların yerini dolduramıyorlar. Bu yüzden özellikle sonlara doğru çok zor anlar yaşadık. Frikikten yenilen bir gol neşeleri kaçırdı. Ama ne olursa olsun F.Bahçe kendisi için çok önemli olan Şampiyonlar Ligi'ne bir kez daha girmeyi başardı. Hepsini canıgönülden kutluyorum.