FENERBAHÇE için kolay geçeceğini sandığımız maç aslında daha ilk yarıda beklenmedik bir görüntüye büründü. SarıLacivertli futbolcuların, "Nasıl olsa kazanırız" mantığı karşısında Partizan canla başla mücadele etmeye başladı. Bunun sonucunda da futbolcular ne olduğunu anlayamadan bir anda 2-0 geriye düştüler. Bunda da en büyük neden, ön liberoda oynayan selçuk'un çok gedik vermesi, bunun sonucunda da Lugano ve Edu'nun arasına atılan her topun Fenerbahçe kalesinde tehlike yaratması. Aragones kenardan uyarılar yapsa da oyuncularını uyaramadı. Yenilen goller sonrasında doğrusunu söylemek gerekirse ben Fenerbahçeli futbolcuların biraz olsun canlanmalarını bekledim. Ama inanılmaz bir şekilde sahada dolaşıp durdular. Bir tek Alex bir şeyler yapmaya çalıştı. Zaten onun da bu çabası sonucunda ilk yarı biterken penaltıyla gelen gol, Fenerbahçe'ye de turun kapısını aralamış, futbolcuları da havaya sokmuştu. Nitekin devre arasında sanıyorum Aragones'in de uyarılarıyla ikinci yarıda Fenerbahçe daha derli toplu oynamaya başladı. Ancak MTK maçlarının yıldızı olan Kazım Kazım'ın son derece kötü günde olması ve sürekli kendine oynaması takımı olumsuz yönde etkiledi. Aragones de hemen devreye girip Kazım'ı oyundan aldı, yerine Burak'ı koydu. Emre'nin de girmesiyle Alex de rahatladı ve daha çok top çevrilerek rakibe fazla şans tanınmadı. Bence Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'nin kapılarını ardına kadar açtı. sanıyorum kadıköy'de bu iş biter. yeterki dün akşam Belgrat'ta yapılan hatalar tekrarlanmasın ve herkes görevini yapsın. Partizan kesinlikle Kadıköy'den çıkamaz. Bu arada başından beri söylediğim gibi bu takımı mutlak bir ön libero şart. Ayrıca Aragones kimi keser bilemiyorum ama Emre Belözoğlu kesinlikle ilk onbirde forma giymeli.