Geçen sabah kahvaltımı yaparken elimde uzaktan kumanda haber kanallarını geziyorum. Hepsinde canlı olarak Rusya ve Finlandiya Dışişleri Bakanları'nın basın toplantısı yayınlanıyor. Kafkasya'daki çatışmalarla ilgili...
AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) Dönem Başkanı Fin Bakan Stubb, bölgede çatışmaların durdurulması için bir an önce ateşkes sağlanması gerektiğini söylüyor. Çatışmayı sona erdirmek için diplomatik çaba gerektiğini kaydeden Stubb, AGİT olarak Gürcistan'ın toprak bütünlüğüne büyük önem verdiklerini belirtiyor. Ateşkes sağlanması gerekiyor, çünkü aksi takdirde Güney Osetya ve diğer çatışma bölgelerine insani yardım ulaştırılamayacak.
***
Derken, Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili'nin adı geçiyor. "Batılı güçler Saakaşvili'nin güç kullanmaması gerektiği yönünde gerekli olan baskıyı yapmadı. Uluslararası camianın bu konuda yeni bir değerlendirme yapması lazım. Saakaşvili artık insiyatif alarak Güney Osetya'daki çatışmalara son vermeli" deniyor. Bu ismi de duyunca hafızam birkaç hafta öncesine gidiyor.
Kars'ta bizzat bulunduğum o önemli törene. Tarihi İpek Yolu'nu canlandıracak Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu projesinin temel atma töreninde üç ülkenin lideri hazır bulunuyordu. Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ve Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili. Hepsi de barış, dostluk ve kardeşlik mesajı veriyordu.
Mesajları vermek kolay, önündeki yazılı kağıttan okursun biter. Ya da kalıplaşmış diplomatik cümlelerin içinde geçer. Ama gerçek dünyada böyle mi? Bakın bugün yine yeni bir çatışma... Yine ülkeler alarma geçti...
***
Kafkasya'da çatışmaların başlamasının üzerinden neredeyse bir hafta geçti. Rus ordusunun Gürcistan'ın başkenti Tiflis'e doğru ilerlediği duyuruldu. Rus ordusu yalanladı. Tiflis'e doğru ilerleyen birliklerin aslında Özel Çeçen Vostok Birliği olduğu anlaşıldı.
Yıllarca Rusya'ya karşı amansız bir savaş veren Çeçenler, bugünlerde Rusya'nın yanında yer almaya devam ediyor. Rusya'ya destek veren Çeçenler, Gürcistan'a karşı cephede yer alıyor gözüküyor.
***
Savaş bu; her şey yer değiştirebiliyor. Taraflar, fırsatlar, olanaklar, tehditler, planlar, ganimetler, hedefler, bakış açıları, silahlar, birlikler, mesajlar... Bugün birinin yanında olan, başka gün karşı tarafa geçmiş olabiliyor. Ya da dün birine karşı savaşan, bugün onun yanında yer alıyor. Hani barış yoluydu? Hani nerede barış?