Geçirdiğim harika hafta sonunun hala etkisindeyim sevgili okuyucularım. Defalarca televizyonda nefesimi tutup izlediğim, tenis sporuna gönül verenlerin taptığı, dünyaca ünlü efsane tenisçiler geçen günlerde özel bir turnuva için ülkemizdeydi. Ben de onlarla tanışma, sohbet etme, hatta tenis oynama fırsatı buldum. Üzerimden atamadığım etki bu yüzden... Dünya tenisinin efsanevi şampiyonlarını buluşturan 'Blackrock Tour of Champions' turnuvasının bir ayağı, TEDTurkcell işbirliğiyle bu yıl ilk kez İstanbul'da gerçekleştirildi. Dünya çapında tek organizasyonda birleştirilmiş olan bu büyükler tenis şampiyonası 1997 yılında başladı. Yıllar içinde çeşitli sponsorlar değiştiren turnuva bugün BlackRock adıyla devam ediyor. 'Turkcell Legends Cup' adıyla da Türkiye ayağı gerçekleştiriliyor.
Devisimleryarıştı TED Merkez Kortu'nda oynanan maçlarda, Hırvat Goran Ivanisevic, Avustralyalı Pat Cash, İspanyol Sergi Brugera, Avusturyalı Thomas Muster, Fransız Cedric Pioline, Rus Andrei Chesnokov, Brezilyalı Fernando Meligeni ve Alaaddin Karagöz gibi efsanevi devler yarıştı. Sporun böylesine önemli isimlerinin ülkemizde olması hepimiz adına sevindirici. Harika bir organizasyondu. Genci, yaşlısı, ev hanımı, sporcusu biletini alıp izlemeye gelmişti. Eh ben de seyircilerden biraz nasibimi aldım. Nasıl mı? Turnuvanın yanı sıra, dünyaca ünlü tenisçi, 1987 Wimbledon Şampiyonu, teklerde 7, çiftlerde 12 kez şampiyon olmuş, 1988 dünya 4'üncüsü olan Avustralyalı Pat Cash ile bendeniz seyircilere özel bir gösteri maçı oynadım. Amatör bir tenis oyuncusuyum. Hayatımda hiç bir turnuvaya katılmadım. Tenisi sadece lise yıllarından beri hobi olarak oynarım. Ama bir deli cesareti ile Turkcell'in bu güzel teklifini kabul ettim.
Heyecandanduramadım Pat Cash'in oldukça sert servislerine karşılık vermeye çalışırken heyecandan yerimde duramadım. Pat bana acımadan, karşısında profesyonel bir tenisçi varmışçasına sert servisler attı. Ama her servisten önce beni 'Hazır mısın?' diyerek uyardı. Elbette hepsini karşılayamasam da bazılarına iyi vuruşlarla eşlik edebildim. Oynadığım oyunun her anını, her atışını, her karşılığını herhalde hafızamdan kolay kolay kazıyamam. Efsane olmuş bu dev isimler öylesine sempatik, öylesine mütevazıydı ki, insan bu dünya starlarının yanında bazen bizim sanatçı diye geçinenlerin ilginç kaprislerine anlam veremiyor.