Dün, bir uçurumdu aşk, ateşlere basa yürüyen sevdalıların çığlığı.
Şimdi, bir harami talanıdır aşk; aşkı zerre kadar hissetmeyen köşe adamlarının ve kadınların yazılarındaki "cilalı duygu pazarı!"
Dün, ceplerdeki resimdi aşk, günde yüzlerce kez çıkarılıp bakılan.
Şimdi, cep telefonlarıyla gönderilen ucuz mesajlar...
***
Dün, suyu sevmeyen ateşti aşk.
Bugün, sulu kadınlarla cıvık erkeklerin üzerinde yuvarlandığı buhar banyosu.
Dün, ayrılırken kalbini avuçlayıp sevgilisine veren yürekli insanların gururuydu aşk.
Bugün fiyat etiketini alnına yapıştıran kadınların gururu.
Dün ömür boyu kader ortaklığıydı aşk.
Bugün yap, işlet, devret modeli...
***
Dün, camdan cama konuşan çiçekti aşk.
Bugün alışveriş çeki, hesabını birilerinin ödediği...
Dün Samanyolu'ydu aşk...
Bugün yatak odasının yolu.
Dün onurlu kadınların kavgasıydı aşk.
Şimdi kalbi kasıklarında atan kadınların çağrısı.
***
Dün, "Ya benimsin ya toprağın" konulu, ölümüne tutkuydu aşk.
Bugün, "Önce benim ol, sonra kimi istersen onun" diyenlerin gecelik arzusu.
Dün ucu yakılmış mektuptu aşk.
Bugün hile ile ırzına geçip, cep telefonlarına mesaj göndermek.
Dün, zarif politikacıların dilinde ahenk bulan şiirsel bir dildi aşk.
Şimdi "Hasan almaz basan alır!"
Dün yağmur gözlü atların çektiği faytondu aşk.
Şimdi değerlerimizi kabadayılığa peşkeş çekenlerin kullandığı pahalı cip.
***
Dün, midye kabuğunda iki kişiydi aşk.
Bugün bir yürekte, bilmem kaç kişi...
***
Dün her şeydi aşk.
Bugün hiçbir şey...