Haftanın ilk günü, Pazartesi, birazdan anlatacağım gibi böylesine
yoğun bir akşam geçireceğimi ummazdım.
O akşam
kız kıza çıkmaya karar verdik. Tanıdıkça ve gerçekte göründüğünden ne kadar daha
sakin ve utangaç olduğunu anladıkça sevdiğim
popstar arkadaşım Gülşen ve ben.
Ufak bir problemimiz vardı. Arka arkaya
iki etkinliğe gidecektik ve üzerimizi değiştirecek zaman ve mekan yoktu. O yüzden her iki tarafa da uyacak
kısa ve renkli elbiseler giydik.
İlk olarak
Suada'daki gecce.com'un davetine giriş yaptık. Rüzgarla dans eden eteklerimizle birkaç kişiye selam verip, doğruca
Harbiye Açıkhava'daki Tarkan konserine geçtik. Arabada ayakkabılarımızı değiştirdik ve üzerimize birer hırka aldık.
Açıkhava hınca hınç dolu. Herhalde bir sanatçı için bundan mutlu bir görüntü yoktur. Perde açılıyor ve megastarımız
Tarkan beyazlar içinde arzı endam ediyor. Güneş gözlüğü ve beyaz yelekli pantolonuyla çok iyi görünüyor. Beyaz parlak spor ayakkabıları da hoş. Birkaç saniye öylece pozda durduğu an herkes
çığlıklar atıyor. Belli ki bu konser çok enerjik geçecek.
Gerçekten de
Tarkan daha ilk andan itibaren seyirciyi avucuna alıyor ve sahneden inene kadar da öyle sürüyor.
Yıllardır
Tarkan'ı bu kadar
enerjik ve keyifli görmemiştim. Resmen eski günlerine dönmüş. Oh, sonunda. Son yıllarda üzerinde bir
ağırlık, bir
oturmamışlık, bir
huzursuzluk kaplıydı sanki. Tarkan'ın hem Türkiye'yi hem dünyayı salladığı o eski zamanlarını tekrar izlemek öyle
coşku dolu bir atmosfer yarattı ki... Zaten kendisi de itiraf etti "
bugün ne kadar hiperaktifim" diye.
Sahnede bir an bile durmayan
Tarkan oynadı, zıpladı, göbek attı. Aman Allahım o ne
göbek atışlar; bir erkek vücudunda hiç kötü durmuyor. Bizleri çıldırttı, enfes bir görsel şov sundu. Hem şarkı söyledi, hem dans etti. Orkestrasıyla tek başına bizi hipnotize etti.
Daha sonra giydiği kıyafetleri çok beğenmesem de şovu harikaydı. Deri siyah pantolon ve kovboy çizmeleri sıktı artık.
Protokolde oturduğumuz yerde sakin durmaya çalışan biz ise bir yerden sonra kendimizi bıraktık. Yanımızda
Demet Akalın ve sevgilisi
Oğuz da vardı. Bir ara kızlar dayanamadı;
Gülşen ile Demet kalkıp karşılıklı göbek attı.
Diğer yanımda ise,
ünlü futbolcularımız oturuyordu. Hemen yanımdaki
milli oyuncu, geçen yaz beni tavlada yenmesinden bu yana görüşmediğim,
Uğur Boral sık sık bana dönüp "
Tarkan'a aşığım" dedi. Erkek, kadın fark etmiyor, herkes bayılıyor Tarkan'a.
Konser de kesmedi, oradan da
Reina'ya geçtik. Ayakta kalmanın verdiği özgürlükle doyasıya dans ederken ah o da ne?
Tarkan da Reina'ya geldi. Yedik, içtik, eğlendik.
Bir Pazartesi akşamı için bu kadar etkinlik bana fazla geldi; uzun süre almayayım...