'Şarkı Söylemek Lazım', bu hafta önemli bir noktada düğümlendi. Özdemir Erdoğan ve diğer jüri üyeleri arasında sürüp giden tartışmanın asıl nedeni belli oldu. Aslına bakarsanız bu benim de uzun süredir aklımı kurcalayan bir konuydu. Soru şu; 'Şarkı Söylemek Lazım' sizce bir eğlence programı mı, yoksa yeni yetenekler keşfedilecek bir platform mu?
Öyle anlaşılıyor ki, ben de Özdemir Erdoğan ile aynı yanlışa düşerek değerlendirmişim programı... Bana göre bu yarışma sayesinde ünlü isimler arasında yeni yetenekler keşfedilebilirdi. Herkesin muhteşem bir sesi olmadığını tahmin etmek zor değildi elbette ama sonuçta yarışmanın koçlarından biri olan Asuman Krause'yi de manken olarak tanımamış mıydık? Ancak şu son birkaç ayda Asuman, müzikal anlamda kendini kanıtlamayı başarmıştı. Öyleyse bu yarışmadan da birkaç isim öne çıkabilirdi. Son bölümden anladığım kadarıyla ben yine çok saf yaklaşmışım olaya! Müziğin ciddi bir iş olduğunu düşündüğüm için olsa gerek, insanların oraya eğlenmek ve eğlendirmek için çıkabileceği aklıma gelmemişti. Boşuna karnıma sancılar girmiş demek ki yarışmacılardan biri şarkıyı unutunca ya da detone olunca. Meğer oradaki herkes ekranda olabilmek için şarkı söylemeyi kabul etmiş. Yıldız Tilbe'nin dediği gibi 'Bunların hepsi kötü okuyor' sözlerini duymak hiç kimseyi incitmiyorsa, eğlence ve müzik kavramı birbirine girmişse söylenecek fazla bir söz yoktur aslında...