Kanaltürk'ün vazgeçilmez isimlerinden biri oldu Doğa Rutkay. Yıllardır farklı formattaki programlarla gerçekten kaliteli işler çıkartıyor. İzleyenler bilirler sımsıcak elektriği ekran karşısındakilere de geçiyor. Başarılı kariyerine rağmen, hiçbir zaman şişmeyen egosuyla ne karşısındaki sanatçıyı ne de izleyicileri rahatsız ediyor. Güler yüz, genel kültür, samimiyet... Şu an ekranda program yapan birçok isimden çok başarılı olduğunu düşündüğüm Doğa Rutkay'ın yeni programı 'Her şeyi Söylemek Mümkün'ü de zevkle izledim geçtiğimiz gece. Kültür sanatla tartışmanın iç içe girdiği, biraz 'Nasıl Yani' ve 'Hiç Bunları Kendine Dert Etmeye Değer mi?' tadında bir program olmuş. Tabii masada sohbet konsepti de yine Kanaltürk ekranlarından hatırlayacağınız 'Kürşat Başar'ın programından alınmış. Neyse sonuçta hem konuklar hem de masaya yatırılan konu oldukça başarılıydı. Doğa Rutkay ve konukları 'Recep İvedik'ten bahsetti. Filmin yapımcısı Faruk Aksoy, oyuncular Tuluğ Çizgen ve Hakan Bilgin de konuklar arasındaydı. Filmi ağır bir dille eleştiren Atilla Dorsay, masanın önemli konuklarından biriydi. Canlı yayında çok keyifli bir tartışma programı izliyorduk ki, Şahan Gökbakar'ın vtr'leri girdi araya. Şahan, Recep İvedik'le alakası olmayan tarzıyla bütün eleştirileri yanıtladı. Buraya kadar da problem yoktu ortamda. Ancak vtr'lerden sonra stüdyoya dönüldüğünde Doğa Rutkay, Şahan Gökbakar'ı hiç tanımıyormuş gibi tutum takınması çok garipti. Çünkü cümle alem aralarındaki ilişkiyi biliyordu. Doğa Rutkay'ın Şahan Gökbakar bu eleştirilere maruz kalırken yanında olduğunu da tahmin etmek zor değildi. Ancak Rutkay, sanki adını bile ilk defa duyduğu birinden bahseder gibiydi. Bu durum bana eşlerinden 'X Hanım' diye bahseden arabeskçileri hatırlattı. Son bir eleştiri ise programın ismindeki dilbilgisi hatasına, 'Herşeyi Söylemek Mümkün'deki 'herşeyi' birbirinden ayrı yazılır...