Anayasa Mahkemesi, AK Parti ile ilgili kapatma davasının "karar" oturumlarına dün başladı.
Refah Partisi ve Fazilet Partisi davalarındaki 8 ve 11 günlük görüşme süreleri dikkate alındığında, ortalama 10 gün içerisinde sonucun açıklanması bekleniyor.
Mahkemenin önünde 3 seçenek var:
1- Kapatma ve siyaset yasağı, 2- Hazine yardımının kesilmesi (1 yıla kadar), 3- Davanın reddi.


Senaryolara geçmeden önce medyada sık yapılan bir hataya dikkat çekmek gerekiyor:
"Hazine yardımından mahrum bırakma" yaptırımı uygulanması halinde dahi "siyasi yasak" veya "milletvekilliğinden düşürme" cezalarının verilebileceği yazılıp söyleniyor.
Tamamen yanlış bir enformasyon.
Dün konuştuğumuz Anayasa Profesörü ve eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk bu konuya açıklık getirdi:
"Siyasi yasak ve milletvekilliğinin düşürülmesi yaptırımları, 'kapatma'ya bağlı ek yaptırımlardır. Kapatma kararı dışında uygulanamazlar."


Bir başka konu:
Hazine yardımından mahrum bırakma cezası verilirse kapsamı ne olacak?
Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, bu konunun Siyasi Partiler Yasası'nda düzenlendiğine dikkat çekerek "en fazla 1 yıla kadar" Hazine yardımının kesilebileceğini söylüyor.
Prof. Türk'ün verdiği bilgiye göre, Anayasa Mahkemesi ya bu yıl alınan Hazine yardımını iptal edecek, ya da 2009 yılında alınacak yardımı.
Hazine yardımları her yılın Ocak ayının ilk haftasında ödeniyor.
Eğer 2008 yılı için ceza uygulanırsa, AK Parti Ocak ayında aldığı yardımı iade edecek veya ileriye dönük olarak "Hazine yardımı"ndan mahsuplaşma yapılacak.
Bu arada hatırlatalım:
AK Parti, Ocak ayında 46.7 trilyon lira Hazine yardımı almıştı.


Tartışmalı bir nokta daha var:
"Kapatma" kararı verilirse, "kapatmaya söz ve eylemleriyle neden olan" kişiler hakkında "siyasi yasak ya da milletvekilliğinin düşürülmesi" için tek tek oylama yapılacak.
Bazı hukukçular, kişilerle ilgili oylamalarda 7 değil, 6 oyun yeterli olduğunu söylüyor.
Ancak Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, "Dava bütündür" diyerek, kapatmada aranan 7 oyun, siyasi yasaklarda da aranması gerektiğine dikkat çekiyor.


Gelelim kararların sonuçlarına bağlı olarak Başkentte konuşulan senaryolara:
1- Dava reddedilirse, AK Parti yoluna aynen devam edecek.
2- "Hazine yardımından mahrum bırakma" cezası gelirse, "siyasi yasak" sözkonusu olmayacağı için Hükümet düşmeyecek. Dolayısıyla erken seçim olasılığı iyice zayıflayacak.
3- "Kapatma" kararı verilir, Başbakanın da içinde bulunduğu 39 milletvekiline siyaset yasağı getirilirse, hükümetin en kısa sürede erken genel seçime gideceği, yerel seçimi de öne çekerek halkın önüne çifte sandık koyacağı bildiriliyor.
Yüksek Seçim Kurulu'ndan alınan bilgiler ışığında, tarih olarak Kasım ayı telaffuz ediliyor...


Peki Türkiye bu "stres"ten ne zaman kurtulacak?
Yazının başlangıcında da ifade etmiştik.
Sadece "kapatma" halinde "siyasi yasak" ve "milletvekilliğinin düşürülmesi" kararları için 79 kişi hakkında tek tek oylama yapılacak.
Davayı uzatacak tek şey bu.
"Kapatma" kararı verilmezse, dava beklenenden çok daha erken sonuçlanabilir.
Ama dava önümüzdeki hafta ortasına sarkarsa büyük ihtimalle kapatma geliyor demektir.
Belki de hafta sonunda...