Sadece 13 milletvekiliyle "hizipleşmeyi" başararak, Türkiye'nin önemli gündem maddeleri içerisinde kendisine yer açan DSP'yi kutlamak lazım.
Çünkü; kapatma davası ve Ergenekon soruşturması en kritik aşamaya gelmişken, gazete manşetlerine oturmak o kadar kolay değil...
Hemen vurgulamak lazım ki, Zeki Sezer'i yıpratmak isteyenlerin önceki gün Meclis'te dağıttığı mektuplar, bu partinin geçmişinde istenilmeyen kişilere karşı kullanılan bir yöntemi hatırlatıyor.
Ama bu çirkin yöntemi devreye sokanlar, aslında "modası geçmiş" bir propagandadan medet umarak, kendi çaresizliklerini ortaya koyuyor.


Mektup olayı bir kenara bırakılsa bile, DSP daha uzun süre basına malzeme çıkaracak gibi görünüyor.
DSP'nin son bombası Sinan Aygün.
Zeki Sezer kanadı, Rahşan Ecevit kanadının Sinan Aygün'ü partinin başına geçirmeye çalıştığını öne sürüyor.
Bu tezlerine destek olarak, Rahşan Hanım'ın sağ kolu olan İzmir Milletvekili Recai Birgün (Ecevit'in koruma müdürü) ile Sinan Aygün'ün amca oğlu olmaları gösteriliyor.
Aygün, aynı zamanda DSP milletvekillerinden Mücahit Pehlivan'ın (Ecevit'in doktoru) da akrabası.
Sinan Aygün'ün tutuklandığı gün, Sezer kanadından bir parti yöneticisi Recai Birgün'ü arayarak "Genel Başkan adayınız tutuklandı. Şimdi yenisini bulmanız lazım" demiş.
Ancak Recai Birgün, Sinan Aygün'le ilgili iddiaları kesin bir dille yalanlıyor ve teknik olarak da yargılama sürecindeki bir kişinin Genel Başkan olamayacağına dikkat çekiyor.


Genel Başkan adaylığı için DSP milletvekilleri Tayfun İçli, Ahmet Tan ve Emrehan Halıcı'nın isimleri de geçiyor.
Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'in ismi ise öne çıkıyor.
Büyükerşen, Ecevit'in kendisinden sonra partinin başına geçirmek istediği isimdi.
Ancak o dönemde yapılan teklifi "ileride değerlendirmek üzere" reddetmişti.
Şimdi belki "değerlendirme" zamanı gelmiştir.
Büyükerşen'in yaşından ötürü (70) uygun olamayacağını yazmıştım daha önce.
Ancak deneyimler gösterdi ki "lider"lik çok dolaşmakla olmuyor.
Başarılı bir orkestra şefi gibi örgütleri heyecanlandırmak, çalıştırmak, yönetmek, özetle ayağa kaldırmak gerekiyor.


Bu arada,
Mustafa Sarıgül'ün DSP'ye dönüş yapacağı söyleniyor.
Dönüş için adı geçenlerden biri de eski Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel.
Sadettin Tantan ve Yaşar Okuyan gibi isimlerle ilgili "DSP'ye geçiş" iddiaları ise boş değil.
Özetle, DSP kazanı ünlülerle kaynıyor...