Tam bir güven ve teslimiyet içinde olmayı seçmek... Yalnızlık duygusunu yaşadığımızda onu kendimizi keşfetmek, hayallerimizi, arzularımızı hatırlamak için bir araç görmek... Kendimizden, başarabileceğimizden şüpheye düşmeden yaşamımızda varlığımızı hayata akıtabilmek...
Bir dostum başına gelenleri anlatırken, "Tanrı var ise bizi neden korumuyor?" demişti. Var edenden şüpheye düşmemek gerekir... Şüphe en büyük günah, en büyük engelimizin farkında olmamızı sağlayan itici güç. Şüphenin esiri olmak ise en büyük günah. Bizi yalnızlığa iten bu şüphe... Şüphenin yarattığı korku hayatın içinde varlığımızı, neşemizi, sevinçlerimizi ertelememize yol açıyor, sahip olduğumuz yetenekleri kullanmamayı seçtiriyor.
Gün içinde 15 dakika ayırın Arkadaşıma her zaman sonsuz bir destek içinde olduğumuzu söyledim. Sonsuz ve koşulsuz... Bir matematik işlemi gibi düşünün bunu. Bir formül... Destek+Yaşam Enerjsi=Koruma... Yaşam enerjinizi düşük tuttuğunuzda desteği hissedemezsiniz. Hissettiğiniz korku, yalnızlık ve şüphe olur. Son zamanlarda kendiniz için neler yaptınız? Basit ya da önemli... Yaptığınız her şey, küçücük bir şey bile sizi güçlü kılar. Yemek yapmak, yürüyüşe çıkmak... Gün içinde bir 15 dakika ayırıp kendini dinlemek ve dinlendirmek... Küçük küçük attığınız bu adımlar, ileride yapacaklarınız için size yaşam enerjisi ve mutluluk veriyor olacak. Bir bebeğin yürümeyi öğrenmesi gibi... Her gün saatlerce emekleyerek, bir yerlere tutunarak çaba sarf etmesi gibi... Yataklarına uzandıklarında bebeklerin yüzlerinde inanılmaz bir rahatlık okursunuz, çünkü yaşam enerjisi doludurlar.
Yaşam enerjisini aktif tutmanın tek yolu çalışmak, küçük de olsa kendimiz için eylemlerde bulunmak... Sonsuz, sevgi dolu desteğin hayatımıza akmasına ve bizi korumasına izin vermek...
Rüyaların yaşam enerjimizi kilitleyen duygu ve düşüncelere ışık tutması, sonsuz sevginin rüyalar aracılığıyla bize yardım etmeye çalışması, kalbimizden niyet ettiğimiz sorularımızın cevabından başka bir şey değil. Sorularınızı hatırlamayı seçin!