Uluslararası ölçekte bir kadın araştırması yapan sosyolog, dünyanın çeşitli ülkelerinde kadınlara bir soru sormuş.
- Kocanızı başka bir kadınla yakalarsanız ne yaparsınız?
Soruya ülkelere göre verilen yanıtlar ise şöyle olmuş.
- İsveçli: Neyimi beğenmediğini sorarım.
- Rus: Evi terk ederim.
- Fransız: Sesimi çıkarmam, sevgilime gider beni teselli etmesini isterim.
- İtalyan: Kadını vururum.
- İspanyol: Kocamı vururum.
- Yunanlı: Her ikisini de vururum.
- Türk: Benim kocam yapmaz!
Tipik Türk kadını cümlesidir. Her şeyin farkında, araştırmalar takipler yapılmış. Pantolan, ceket cepleri karıştırılmış, cep telefonu çaktırmadan kurcalanmış, gömleklerde ruj lekeleri ve parfüm kokuları tespit edilmiş, işte tüm bu bulgulara rağmen konu komşuya, yakın çevreye hatta çoluğa çocuğa hep bir kandırmaca içindedir bizim tipik Türk kadını. Halbuki bilmez ki, yıllar boyu eşini en iyi şekilde sevgisi ve saygısıyla bezemiş, iyi günde kötü günde yanından ayrılmamış, kocası için en iyi yemekleri öğrenmiş, ekonomik zorluklara rağmen gözyaşlarını yüreğine akıtmış, tüm zor şartlara rağmen kendisine en iyi şekilde bakmayı ihmal etmemiştir. Esas utanacak, sıkılacak kendini kötü hissedecek kişi ise tüm bu hoşgörü ve özveriyle süregelen sevgiyi bir gecelik hiç uğruna sekteye uğratan kocalardır. Ve tüm aldatmalara rağmen hâlâ kocalarını inançla savunan tipik Türk kadınları hâlâ mevcuttur.