"Parayı aldığımda yapacağım ilk şey sadece cüzdanımı ve pasaportumu alıp nereye gittiğine bakmadan kalkan ilk uçağa binmek olacak." Sizce bu söz bir romandan alıntı olabilir mi yahut bir film karesinden? Peki gerçek yaşamdan, hayatını satılığa çıkarmış bir İngiliz adamın sözü desem. Vay be, adama bak ne cesaretli, keşke onun yerinde olsaydım gibi düşünceler ve sözler kaplayacaktır beyninizi.
Çünkü reel hayatımızın içinde, tüm enerjimizi en son model arabaya, en uygun bir şartlarda ve iyi semtte ev alabilmeye, banka hesaplarımızı kabartmaya, çevremizdeki en gözde ve önemli şahsiyetlerle birlikte olup, kariyerimizi yükseltmeye odakladığımız için yaşanması gereken hayatımızı ya erteliyoruz ya da kaçırıyoruz.
Tüm bu duyguların farkına vardığımız anlarda ise hayallerimiz bizi teselli ediyor. 'En büyük hayalim bir sahil kasabasında yaşamak. 'Şehirden, gürültüden uzak yeşillerin içinde bir çiftlik sahibi olmak istiyorum' gibi cümleleri eminim çevrenizden ya da kendinizden çok duymuşsunuzdur. Eee güzel, tamam da bunun için neler yapıyorsunuz hiç düşünüyor musunuz? Bu tür cümleler aslında, zoraki ve şartlı hayat alanlarımızdaki istemeden yapılan, çizilen, boyanan toplumsal puzzle'ın bir yansıması değil mi? "Ben bu oyunda artık oynamak istemiyorum" diyebiliyor musunuz? Siz 'hayalim' dediğiniz şeyi erteledikçe ona hiç kavuşamadığınızı göreceksiniz. Çünkü bu tür hayal kalıpları bir kaçışın, yoğun stresin ve mutsuzluğun yansımalarıdır. Kimi bunların farkında bir yaşam serüveninin içinde heyecan ve cesaretle yol alır, kimi ise yaşamını toplumsal bir puzzle oyunu içinde, parçalarını başkalarının tamamlamasını bekleyerek, heyecansız ve korkuyla geçirir durur. En büyük korkusu ise; kendi parçalarının tamamlanmamasıdır.
Gelelim yazının başındaki 44 yaşındaki İngiliz adama... Bundan 6 yıl önce taşnıştığı bir Avustralyalı kadına aşık olmuş. Evlenip Avusturalya'ya yerleşmiş. Fakat geçen yıl karısı onu terk etmiş. Şimdi ise 'Bütün hayatını' açık artırmada satışa çıkarmış. 29 Haziran'da açık artırma sona erecek. Şu andaki hayatının değeri 2.2 milyon dolara ulaşmış. 115 teklif almış. İşte açık artırmada satışa çıkarılanlar: Mazda marka otomobil, Kawasaki motorsiklet, Perth kentindeki geniş bahçeli evi, halı mağazasındaki işi, Jet-skisi, telefon defteri... Yani her şeyini satışa çıkarmış anlayacağınz. Parasını alıp ilk uçağa binecek. Yepyeni ve sıfır kilometre hayatına başlayacak. Yani farklı bir çizim, farklı bir renk anlayışı ve farklı bir paketlemeyle puzzle'ını yaratmış. Radikal ve delilik gibi görünse de cesur ve heyecan verici bir tarafı olmadığını söyleyemezsiniz sanırım. 'Hadi böyle yapın' tabii ki demiyorum. Ama en azından nerelerde yaşamı erteliyoruz, neden zorunlu ve şartlı durumların içinde yer alıyoruz diye düşünebiliriz. Kaygı, endişe, panik atak, depresyoh, yüksek tansiyon, kalp, mide sorunlarınızın altında yatan psikolojik nedenleri ihmal etmeyiniz.
Biraz düşünüp, biraz kendinizi deşince karşınıza tüm bu yazının özeti çıkacaktır belki de kim bilir? Bu arada ben kendi hayatımı sattım. Kime mi? Yine kendime!!!