Osteoporoz yalnızca kemik kitlesinin azalması olarak tanımlanmamalıdır. Kişinin yaşam kalitesinde ve fonksiyonlarında da kayba neden olur. Omurgada şekil bozukluğu sırt ağrısına, bu da giderek psikososyal sorunlara yol açar....
Osteoporoz, kemiğin miktarının azalmasının yanı sıra kalitesinin de bozulmasıyla kırığa yatkınlık oluşturan bir hastalıktır. Menopozdan sonra kadınlarda görülebildiği gibi, uzun süren yatak tedavilerinden ve hareketsizlikten sonra bazı sindirim sistemi hastalıkları veya hormonal hastalıklardan sonra da rastlanabilir. Kortizon gibi bazı ilaçların kullanımı da osteoporoza yol açabilir. Erkeklerde de osteoporoz son yıllarda dikkat çeken bir durumdur. İlaç tedavilerinin yanı sıra kemiğin gücünü koruması için egzersiz çok önemlidir. Özellikle kemiğe yük binmesine neden olan egzersizler, kemiğin yeniden uyarılmasını sağlar. Kasların ve çevreleyen bağların güçlenmesi ve kan akımının düzelmesi, kemiğin daha da kuvvetlenmesi demektir.
Ciddiye alınmalı Osteoporoz yalnızca kemik kitlesinin azalması olarak tanımlanmamalıdır. Kişinin fonksiyonlarında ve yaşam kalitesinde kayba neden olur. Omurgada şekil bozukluğu sırt ağrısına, bu da giderek psikososyal sorunlara yol açar. Son yıllarda yaşam süresinin uzaması ile kırıklar ve tedavilerinin maliyeti de önemli bir sağlık sorunu oluşturmaktadır. Kalça kırıklarından sonra yüzde 10 olarak bildirilen ölüm oranı da bu hastalığın ciddi sonuçlarındandır. Menopoz ve sonrası dönemde kadınlar çoğunlukla mutsuzdur. Yorgun, tükenmiş bir haldedirler. Çabuk sinirlenme, ağlama nöbetleri, uykusuzluk, bellek sorunları, dikkat dağınıklığı görülür. Kişinin psikososyal durumu ve kişilik özellikleri ile birlikte bu belirtilerin ağırlığı da değişir.
Cinselliği etkiler Östrojen eksikliğinin depresyona eğilimi desteklediğini belirten araştırmacılar vardır. Zihinsel fonksiyonların etkilendiği kesin olarak bilinmektedir. Cinsel istekte ve davranışlarında değişiklikler olur. Bunların bir kısmı bedende olan değişikliklerin sonucu olduğu kadar bir kısmı da kişinin kendi görüntüsünden hoşnut olmaması ve artık çekici olmadığı konusundaki endişelerinden kaynaklanabilir. Sürekli kemiklerinin azaldığı ve kırık korkusu içinde yaşayan hastanın hayattan zevk alması da zorlaşır ve kendisini giderek toplum hayatından çeker. Bu durumda gerektiği gibi bilgilendirilmesi önemlidir.
* * * Romatoloji-Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Nurdan Kotevoğlu anlatıyor...