Türk dünyası, çok büyük bir kayıp daha verdi. Eserleriyle dünyada nam salmış, romanları 157 dile çevrilip (dile kolay) tam 60 milyon insanla buluşmuş Kırgız Türkü ünlü edebiyatçı Cengiz Aytmatov vefat etti. Cenazesi dün, doğup büyüdüğü Asya bozkırlarının ortasında bulunan Tiyanşan Dağları'nın eteklerindeki Kırgızistan'ın başşehri Bişkek yakınlarında toprağa verildi.
Onumutlakabilmeliyiz Bugün Babalar Günü ya... Biz de 79 yaşında aramızdan ayrılan dünya edebiyatının en güçlü isimlerinden Cengiz Aytmatov'u önce bu tarafından tanıtalım. Maalesef, Türkiye Türklüğü olarak bu topraklarda yaşayan bizler, 72 milyon nüfusumuzun mürekkep yalamış(!) ve kendisini aydın, okumuş ve kültürlü sayanlar dahil çoğumuz, Cengiz Aytmatov'u bilmeyiz. Avrupa'dan Amerika'ya kadar bütün dünyanın heyecanla okuduğu Aytmatov romanlarından habersiziz! Tarihteki Cengiz Han'dan dolayı oğluna Cengiz ismini veren Baba Törekul Aytmatov, dünyanın gördüğü en vahşi insan kasaplarından biri olan Stalin'in döneminde işkence edildikten sonra öldürülmüştü. Daha 10 yaşında babasız kalan oğul Cengiz, o yaştan itibaren acılar içinde kıvranan halkının sesi olmaya başladı. Anasız ve babasızların, evlatları hunharca katledilen insanların, kurşuna dizilerek şehit edilenlerin ve hürriyet mücadelesi verenlerin kalbine oturdu.
Sevgiyianlatımımuhteşemdi Böylece kendi ve ailesinin çektiği acılardan yola çıkarak halkının, sonra Orta Asya Türklüğü'nün tercümanı oldu. Bir süre sonra da evrenselleşip insanlığın ortak hislerini yansıttı. Sevgi ve sevgililerle bütünleşti. Sovyetler Birliği'nin dağılıp Kırgızistan'ın da bağımsızlığını ilan etmesinden sonra ülkesinin tanınması için barış elçisi olan Cengiz Aytmatov ile tanışmış ve çok sohbetler etmiştik. Türk milliyetçiliğinin ve edebiyatının büyük ustasının romanlarından bazıları; Zorlu Geçit, Cemile, Yüz Yüze, Elveda Gülsarı, Beyaz Gemi, Toprak Ana ve Cengiz Han'a Küsen Bulut'tur. Türkiye'deki Selvi Boylum Al Yazmalım filmi de Cengiz Aytmatov'dandır.
Mankurthikayesiunutulmaz Gün Uzar Yüz Yıl Olur adlı romanındaki Mankurt tiplemesi müthiştir. Türkler'i dize getirmek isteyen düşmanların, işkence ve oyunlarından sonra akıllarını kaybetmesi çok dramatik anlatılır. Bu şekilde, Asya Türklüğü'nün milli şuur ve kimlikten uzaklaştırılması ele alınır. Nur içinde yatsın, büyük edebiyatçının bu eserinden sonra Türk dünyasındaki uyanış hızlanmıştı. Batı hayranı ve küresel işbirlikçi Türkiye'deki kimileri de inşallah nasiplenir de akıllarını başlarına getirirler.