Dünyanın en önemli; ama aynı zamanda en karanlık (!) toplantılarından Bilderberg'in biri daha ABD'nin Virginia eyaletinde sona erdi. 1954 yılından beri yapılan toplantılar, güya, Atlantik Okyanusu'nun iki yakasındaki ülkelerden etkin insanları bir araya getirip dünyadaki gelişmeleri tartışmak üzere başlatılmıştı. Sonradan görüldü ki; bu toplantılar ülkeleri ve milletleri, kısaca dünyayı sömürmek ve iliğine kadar kurutup önlerinde diz çöktürmek için (!) Amerikalılar'ın önderliğindeki dünya Yahudi lobisinin hedefleri için organize ediliyormuş.

Sömürünün işbirlikçileri
Bilderberg'e, başlangıçtan beri karşı çıkıp oraya katılanları Müslüman ve Türk düşmanı, Yahudi ve Amerikan ortağı olmakla suçlayan Türkiye'deki grupların başını ise Milli Görüş çizgisindeki siyasal İslamcılar çekmişti şüphesiz... Milliyetçiler gibi, onlar da enternasyonal ilişkilere dikkat kesilerek, vahşi kapitalizm ile küresel emperyalizme karşı Bilderbergçiler'in karşısında yer almışlardı.
Öyle noktaya gelinmişti ki, Türkiye'den bu toplantılara davet edilen (veya kendilerini davet ettiren) kişiler Bilderbergçi diye anılıp uluslararası Yahudi ve sömürücülerin Türkiye'deki işbirlikçileri olarak anılmaya başlanmıştı.

Düşmanlar uysallaştılar
Ne hikmetse; yıllar geçti ve siyasal İslamcıların siyaset, ticaret ve ekonomideki güçleri artmaya, iktidar nimetleriyle buluşup kaynaşmaları da güç pompalamaya başlayınca Bilderberg'in amansız düşmanları da yumuşamaya geçti. Bir süre sonra da hızlı İslamcı bilinenler Bilderberg toplantılarına koşa koşa gider oldu. Gazetecisi, politikacısı, işadamı ve aydın sınıfına ulaşmış üniversite hocaları, 50 yıl sonra Bilderberg'in ne hayırlı ve kutsal bir oluşum olduğunu, insanlık için yaptığı fedakarlıkların da saymakla bitmeyecek kadar çoğaldığını keşfetti!
Dışarıya duyurulmayan ve sadece içerideki katılımcıların konuştuğu gündemlerle 34 gün boyunca süren bu Bilderberg toplantılarının sonuncusuna ise Türkiye'den işadamları Ferit Şahenk ve Mustafa Koç, CHP Milletvekili Faik Öztrak, gazeteci Zeynep Göğüş ile Dışişleri Bakanı Ali Babacan katıldı.
Ne konuştular, orada neleri tartıştılar, kendileri nasıl bilgilendi, muhataplarını ise hangi konularda bilgilendirdiler? Onları net olarak hiçbir zaman öğrenmek mümkün olmayacak!

Babacan, fitne dolabına girdi
Ama, AKP kapatıldığı taktirde Recep Tayyip Erdoğan'ın yerine oynayacağı söylenen Bakan Ali Babacan'ın Bilderberg'te özel ilgiye mazhar olması ve Amerika siyahatini de 8-9 güne çıkartması çok ilginç. Eşi ve kızıyla gittiği Amerika'da Bilderberg'e, üstelik 5. defa katılan Babacan, "Başbakanlık için kulis yapıp icazet istiyor" iddialarını kesin dille yalanlayıp, "Liderlik için ABD'de diyenler fitne fesat peşinde" dese de Amerikalılar bile 8-9 günlük uzun geziyi anlamlı buluyor.
Böylesine bir ortamda, ABD ziyaretini, AKP'nin kapatılması durumunda kurulacak yeni parti liderliğine bağlayan yorumlara cevap verirken, "Partimiz ve hükümetimizin lideri Sayın Başbakanımız Erdoğan'dır" diyen Ali Babacan'ın fitnecilikle suçladıkları da lafın altında kalmayıp şöyle diyor: "Biz AKP'nin kapatılması sonrasını konuşup Babacan'ın ABD gezisini yorumluyoruz. Kendisi de bunu yalanlamıyor. (Parti ve hükümetin lideri Erdoğan'dır) diyerek mevcut durumu özetliyor. Şimdiki durum zaten böyle... Ama yarın ne olacak, Babacan onu söylemiyor!