Sözde ulusalcı yayın yaptıklarını savunan Tuncay Özkan da elindeki medya silahını 25 milyon dolara satıp fiyatını ortaya döktü. Kurduğu "bizkackisiyiz. com" sitesi ile mesajla üyelikleri bile para makinesi gibi çalışan, kontör karşılığında yapabilen gazetecinin uyanık tüccarı dostdüşman herkesi şaşırttı. Kendisine güvenen, inanan ve destek olanları şaşırttı; çünkü bu kadar keskin Atatürkçü ve Cumhuriyetçi bir kişi, nasıl olur da Kanaltürk televizyonunu bir anda satardı. Üstelik medyanın tamamına yakınının iktidar yanlısı veya kontrolünde olduğunu savunup neredeyse bir tek Kanaltürk'ün Atatürkçü kaldığını haykırıp son nefeslerine kadar bu kutsal mücadeleyi vereceklerini haykırıyordu. Cumhuriyet mitinglerine bunun için önderlik etmiş, hançedesi yırtılırcasına kitlelerle bu uğurda tek yumruk olup tek yürekleşmişlerdi! Hükümete karşıtlığı ve sert duruşundan ötürü kendisine kızıp öfkelenenleri de çok şaşırttı Tuncay Özkan! Çünkü, piyasanın ve alemin tek Malkoçoğlusu olarak kendini ilan edip "Bu zaferi er-geç elde edeceğiz" diyor, karşısındakilere her lafı yetiştiriyordu. Aynı Tuncay Özkan, başka bir ses ve renge tahammül edemediğini söyleyen adam, Kanaltürk'ü AKP destekçisi, üstelik Fethullah Gülen Hocaefendi ile dostluğu (veya ilişkisi) konuşulan bir işadamına satmıştı. Dolayısıyla Tuncay'a kızanlar da mal kendilerine geçtiği için çok şaşırıp inanamadılar.
Faturası çok ağır Durum gösteriyor ve bu satıştan da anlaşılıyor ki, Türk solu, daha doğrusu ulusalcı diye piyasa yapanlar, sermaye karşısında hiç dayanamıyorlar. Hemen teslim olup para saymayı tercih ediyorlar. Arkalarında yüzbinler-milyonlar varmış umurlarında olmuyor. İnanın, Tuncay Özkan'ın bu satışı bizi hiç şaşırtmadı. Biliyor ve tanıyorduk kendisini... Daha doğrusu, o kendini tanıtmıştı da, millet uyanamamıştı! Bu ülkede yolsuzlukların üzerine giden en sağlam duruşlu ve karakterli siyasetçilerin başında gelen İçişleri eski Bakanı ve Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan'ı yok edebilmek için mücadele verenler arasında da başı çekiyordu bu Tuncay Özkan... Gerisini saymaya gerek yok! Hayatı zigzag ve parabollerle dolu adam, kontörle cumhuriyetçilik ve Atatürkçülük yapmanın bedelini çok ağır bir fatura ile tahsil eden tüccar gazeteci sonunda Kanaltürk'ü değil, bir ideolojiyi sattı. Meğer ulusalcılık denilen o şeyin Tuncay Özkan ve ekiptekileri için değeri 25 milyon dolarmış! En azından bu anlaşıldı!