Ben bunca kahkahayı ve gözyaşını aynı anda aynı yerde hiç görmemiştim. Dün Beşiktaş Meydanı'nda tanık oldum bu dediğime. Önce uzaktan sesler duydum. Davullar vuruyor, koro halinde ne olduğunu tam çıkaramadığım şarkılar söyleniyordu. Sonra yaklaştım yaklaştım, Barbaros Hayrettin Heykeli'nin önüne kadar gidince anladım durumu.
Mehter takımı
Sakatlar Haftası nedeniyle çocuklar ve gençlerden oluşan Mehter Takımı, Karadeniz folklor ekibi, çayda çıra oynayanlar, çaça, tango yapanlar, palyaçolar, melek kılığımda minikler, Nasrettin Hoca, Karagöz-Hacivat taklitleri dolu ortalık. Sonra baktım analar, babalar yakınlar da orada. Benim gibi gelip geçerken görenler de meraklı kalabalıklara karışmış. Her şeye rağmen mutlu olabilen, neşe içinde hoplayıp, zıplayıp dans edip şarkı-türkü söyleyen, çeşitli çalgıları ustaca çalan sakat evlatlarımız çok duygulandırdı herkesi. O nedenle bir yandan gülerken bir yandan da onların bu muhteşem masumiyeti ve inancına gözyaşı dökenler vardı. Trafik polisleri bile engelli çocuklarımızı kırmayıp hatıra fotoğrafları çektirdi onlarla.
Ressamlar
Sonra arka tarafta sergi kısmına götürdüler beni. Ebru yapmışlar, sulu boya, yağlı boya, kara kalem resimler çalışıp sergilemişler onları. Abartmıyorum çoğu değme ressama taş çıkartacak eserler. İçimden sıkı bir helal çektim ki öyle böyle değil.