Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan" dizeleri kulaklarımda çınlıyor. İlkokulun bahçesinde 23 Nisan kutlamaları, üzerimizde rengarenk kıyafetler... Biz çocuklara bahşedilen nimetin farkında değiliz henüz... Bu özgürlüğü korumak değil, günün tadını çıkarmak tek gayemiz. Çünkü tutsak olmayı tatmayacak kadar şanslıyız. Ne savaş var gözümüzün önünde, ne de garpla şarkın ortasında kalmışlığı yaşıyoruz. Bu iki kelime şiirlerdeki kelime oyunları!
20 yıl geçti
Farsça ve Arapça'yı sevmiyor öğretmenlerimiz, "Türkçeyi iyi kullanın" diyorlar sadece. Dört yanımızı saran düşmandan habersiz, 7-8 yaşın bütün masumiyetiyle kutluyoruz çocuk bayramını. Aradan geçen yıllarda çok şey değişmedi. Yıllar dediğim az değil, 20 yıldan bahsediyorum. Belki dünya şartları, ülkemi bekleyen tehlikeler değişmedi ama ben büyüdüm ve değiştim. İçin neşe dolamıyor eskisi gibi... Bugün 23 Nisan ve hâlâ Pazar akşamı bir dizide izlediğim görüntüleri anlatıyorum arkadaşlara... Ekran bugün belki pırıl pırıl, her yerde mutlu yüzler... Bir haftadır okul, eğitim ve sağlık için üst üste etkinlikler düzenleniyor bütün kanallarda, ama ben hâlâ o görüntüdeyim... Daha fazla sıkmadan, merak ettirmeden anlatayım... Terörize dizileri sevmiyorum artık! Ama meslek icabı izliyorum. Sanki her cerrah sonunda hastasını kaybetme riski olan ameliyata girmeyi seviyor mu? Neyse ekranda 'Gazi' var. Fırat Kalender, yavaş yavaş Polat Alemdar olma yolunda ilerliyor. Farkındaysanız; tipler, askeri eğitimler kadar isimler de benzer, Fırat-Polat, Kalender- Alemdar... Fırat da kendine ekip oluşturmuş. Ekiptekilerden biri de Mansur... Dizinin ilk bölümlerinde Fırat'ı ölümden kurtaran daha sonra da itirafçı olan örgüt üyesi Mansur. Aslında dizinin ilk bölümlerinde Mansur'a yüklenen misyonu sevmiştim. Mansur, örgütün ideolojisini sorguluyordu. Çözümün silah ve savaş olmadığının sinyallerini veriyordu. Peki geçtiğimiz Pazar ne yaptı?
Hayale geçit yok
Uğruna ölümü, hainliği, arkadaşlarını satmayı göze aldığı sevdiğini öldürdü. Örgüt üyesi Zelal, fikirleri için canlı bomba olmayı göze almıştı. Kendini Sultanahmet Meydanı'nda patlatmaya hazırdı. Mansur, son anda sevdiğine yetişti. Onu ne kadar çok sevdiğini söyledi. Sonra da Zelal'i vurdu. Elinizi vicdanınıza koyun; bu mudur çözüm? Dağdan bayıra indirip öldürmek midir? Başka yolu yok mudur, kardeş olmak, sevgi tohumları serpmek bu kadar mı zor? Hayal ürünü bir dizide bile hayal kurmaya hakkımız yok! Bugün 23 Nisan, neşe dolamıyor insan, ne yazık...