Saklambaç'a
"Klarnetin Yolculuğu' başlıklı yazı yazdım ya, epey hoş yansıması oldu o yazının. Daha çok da müzik piyasasının içinden arayan, soran, yazıyı eksik ya da
'oturaklı' bulanlar oldu.
Genç müzisyen ve klarnet ustası
Serkan Çağrı kardeşimiz de ilk arayanlardandı. Sevinmiş böyle bir inceleme yazısı çıktığı için. Kendisinden güzel söz etmem, belli ki mutlu etmiş onu. Söyleşilerinde, kendisi gibi Keşanlı bir usta klarnetçi olan
Selim Sesler'den söz etmeyişini eleştirmiştim.
'GELİNİNLE GELDİK' Öyle değilmiş meğerse durum. "Başka muhabbetler de yapalım" diye avukat olan dünya şirini eşiyle ziyaret ettiler beni.
"Gelininle geldik elini öpmeye" deyip o zaman detayıyla anlattı. Dedi ki:
Her defasında
Selim Ağabey'den de
Kirpi Bülent'ten de övgüyle söz ediyorum. Bir de merhum
Ramazan Sayın'ın gelmiş geçmiş en büyük klarnetçilerden olduğunu söylüyorum. Fakat ya montaj gereği ya da çok özen gösterilmediği için atıyorlar o lafları. Mesela
Hüsnü Şenlendirici'yle kardeş gibiyiz, dostuz, arkadaşız ama eksik montaj yapılınca hasım gibi duruyoruz.