Ülkemizde bazen
belli kurumlar gayet iyi çalışıyor. Alkışı hak ediyor. Geçenlerde başıma gelen bir olay özellikle
İtfaiye'nin ne kadar iyi çalıştığını gösterdi.
Etiler'de yaşadığımız evin
apartmanla ortak bir bahçesi var. Büyük bir
su deposunun olduğu bu arka bahçeye bir gece önce bir
kedi düşmüş. Zavallıcık yukarıdan düşüp koca su deposunun arasına sıkışmış.
Ara ara duyduğum
miyav seslerinden önce birşey anlamadım. Sonra
kapıcımız farketti ki oraya bir
kedi sıkışmış. Merdiven buldu, çıktı, indi, tırmandı; nafile... Kediyi kurtamıyor. Ertesi gün kedi hala miyavlamasını sürdürmekte. Apartman yöneticisine haber vermiş. Ama bizimkiler hemen harekete geçmemiş malesef.
Bir iş görüşmesinden eve girdiğim an
annem ağlamaklı hemen benden rica etti: "Ece ne olur Belediye'yi ya da İtfaiye'yi bir yeri ara, sen gazetecisin, ciddiye alırlar" dedi. İşim başımdan aşkın, "Anne kendin ara lütfen" diyorum; yok. İnternetten numarasını bulup önce
AKOM (Afet Koordinasyon Merkezi)'u aradım; durumu anlatır anlatmaz hemen
itfaiyeye aktardılar.
Adresimi ve telefonumu alan kişi iki dakika içinde beni arayarak kontrol etti. İtfaiye aracının
Yıldız'dan çıktığını da haber verdi.
Şaka gibi,
10 dakikadan az bir sürede siren sesleriyle
itfaiye mahallemize gelmişti. Bahçe kapımdan içeri başlarında
özel baretli adamlar girdi. Sanırsınız ki
özel tim göreve gelmiş. Herşey ne için,
bir kedi için. Valla bravo. Bu
hız, bu
hassasiyet. İtfaiyeye böyle
kedi, köpek kurtarma durumları sık geliyormuş. Belli ki alışıklar. 5 dakikada özel bir
uzun aparatla kediyi yerinden çıkardılar.
Alkışlar içinde tabi...
İtfaiye şefi ile de sohbet etmeyi atlamadım elbette; "İnsan düşünce bu kadar aramıyorlar, kedide arıyorlar" dedi.
Bu arada itfaiyeci su deposunun tepesindeyken annem sürekli 'ay çocuk düşecek' dedikçe hepimiz gülmekten kırılıyorduk. Anneciğim, adamın işi bu, niye düşsün?
Kedi kurtuldu; daha veterinere götürsek mi diye bakacakken kaçtı gitti. İtfaiye şefine sonsuz teşekkürlerimizi sunarken şu cümleyi etti: "
Bizim için kedi de, Cumhurbaşkanı da, çoban da eşittir." Vay vay,
Aysun Kayacı'nın cümlesi literatüre de geçmiş anlaşılan.