Odamdayız ve 'sorgulamamız' başladı bile:
- Anlat bakalım evlat. - Ne anlatayım abi. Sor anlatayım.
- Doğruyu, yalnızca doğruyu söyleyeceğine söz ver. - Ben sana yalan söyler miyim ustam...
- Maviş Pavyon'da ne işin vardı? - Onu kim yetiştirdi ki abi?
- Elli tane muhbirim var benim oralarda. - Abi çok enteresan bir atmosferi varmış oranın.
- Kim söyledi? - Sen söyledin abi.
- Ben mi? Ne zaman söyledim? - Abi, bir muhabbet sırasında spor servisindekilere anlatırken söyledin.
- Ben sosyolojik araştırma için gitmişimdir evladım. - Ben de öyle yaptım abi.
ACEMİ TABLOLAR - Neyse tamam, sen ne gördün orada sosyolojik şey olaraktan? - Abi ölü gözü gibi cılız ışıkları var. Masa örtüleri de Reşadiye hamamlarının peştamallarından araklama sanki.
- Bak hele... - İçerisinin kokusu beter ağır.
- Nasıl ağır? - Rutubet aromalı bir yer orası.
- Miski amber mi kokacaktı 3. sınıf pavyonun içi? - Duvarlarda da tabelacı ressam elinden çıkma ağlayan çocuk portreleri, İstanbul manzaraları, çıplak kadın tabloları filan...
- İnsan yok muydu evladım? - Vardı abi olmaz mı?
- Eh biraz da insanlardan bahset yahu. Masayı, lambayı, duvarı bırak. KANARYA SARISI... - Abi gözlerim karanlığa alışınca seçmeye başladım o malum insanları.
- Malum insanlar da kimmiş? - Gedikli konsomatrisleri yani. Topu topu 3 kişi kalmışlar iş kırıklığından. 3'ü de torun sevecek yaşta, 3 tonton kadın.
- !!!!! - Kanarya sarısı saçlı olanı konuştu hep.
- Ne dedi? - "Gelen giden yok fazla" deyip lafa girdim.
- Eee? - "Gelen yok ki giden olsun. Bizim müşterimiz zaten en alt gelir seviyesindeydi" dedi.
- Yani? - Yani kadın diyor ki: "Onlar şimdi evine ekmeği zor götürüyor."
- Doğru söylemiş. - Yine de şükrediyorlardı.
- Neye şükrediyorlar? - "Ne yapsın patron? Önce bizi seyreltti. Gönderdi kızların çoğunu. Olsun buna da şükür. Hiç olmazsa çalışacak dükkanımız var bu yaşta" diyerek şükrediyorlar abi.
AFERİN OĞLUMA - Hicri yine şaşırttın beni kerata... - Niye abi?
- Dedim ki: Bu kendini gezmeye tozmaya, gece hayatına verdi, yoldan çıktı. - Allah etmesin abi.
- Aferin sana iş gezmesi yapmışsın. - Sen de bir yer söyle gideyim abi.
- Tamam o zaman. Yarın ilk işin, Darülaceze'ye gideceksin. - ????
- Orada insan hikayeleri derleyeceksin. Neler neler yaşamış o insanlar? Nerelerden nerelere savrulmuş hayatları, öğreneceksin. - Orası kalabalıktır abi hepsiyle mi konuşacağım?
- Hangisiyle konuşursan konuş, mutlaka çarpıcı anılar bulacaksın. Bakalım onları önce bize, sonra da okurlara nasıl anlatacaksın?