Ah be çocuklar!
İplerini koparttılar uçurtmalarınızın.
Geleceğinizin yollarını kestiler.
Ve asla korumadılar, büyüklerin zulmünden.
Diğer ülkelerdeki çocuklardan daha çok hak ediyorsunuz insanca yaşamayı.
Ve çocuk güzelliklerinin bütün hatalarını.
Ama masumiyet yoklamasında bile "kaçak" yazdılar sizleri.


Ah be çocuklar!
"Bizden sonrası tufan" diyen politikacıların kurbanı oldunuz da...
Asıl tufan şimdi başladı.
Güneşe küskün, karanlığa mahkum bir gelecek bekliyor sizleri.
Onların çocuklarının gemileri geçerken büyük denizlerden...
Sizlerin bir kaşık suda boğulmanız ihtimal değil. Garanti...


Ah be çocuklar!
Başkalarının hayatlarına büyüyorsunuz, kendi hayatınıza değil.
Sizi belediyelerin göz boyama seanslarında kullanıyorlar.
Devlete karşı ayaklanma provalarında.
Bilgisayar istiyorsunuz, muz istiyorsunuz, veriyorlar mı?
Bugün istemeden vermesi gerekeni vermeyen devlet düzeni, yarın sizlere ne verecek sanıyorsunuz?
Ekmek posteri mi?


Ah be çocuklar!
Ekmeğinizi taştan çıkartmanız için, eskisinden 3 kat fazla çalışmak zorunda olacaksınız artık.
Ya da sizleri teslim alan düzenin emrinde, Mustafa Kemal'in ilkelerine karşı durduğunuz için, bir eliniz yağda, bir eliniz balda olacak.
Ama diğer çocukların hakkını yiyeceksiniz.
Allah'ın çocuklarının...


Anneleriniz, babalarınız belediyelere ve bir torba gıdaya ipotekliyken...
Siz tercih yapacak durumda değilsiniz çocuklar.
Siz iyisi mi, söyleyin annenize, babanıza...
2 çocuk daha yapsın yanınıza!


Maksat Başbakan'ın gönlü olsun.