Hıncal Abi, geçtiğimiz hafta Özcan Deniz'le
TAKVİM'e yaptığım söyleşiyi pek sevmiş. "Savaş fikri takip ilkesini uyguladı, iyi etti" diyor.
Özcan'ın durumunu değerlendirirken de "Kahpe bir kurşunla vuruldu, aynen benim gibi aylarca bacağının birinden mahrum kalacak. Kurşun bir santim şaşsa, bugün mezarda olacak, kan kaybından hastaneye yetiştiremeyeceklerdi" diyerek dile getiriyor duygularını.
EYVALLAH ABİ Sağolsun yazının bir yerinde de benden bahsedip, ağzımı kulaklarıma getirecek güzel şeyler söylüyor. Meslek erbapları olarak biliriz ki büyük ustalardan içtenlikli övgüler almak en büyük ödüldür bizler için.
DOLDURUŞ MU? Bu arada söyleşimin bir yerinde Özcan'ın kendisine sitem edişine şaşıp diyor ki: "Özcan '
Hıncal Uluç beni çok sert eleştirdi' diye beni çekiştirmiş... Şaşırdım. Özcan yazdıklarımı okumamış belli. Okusa bu kadar ters anlamazdı. Kafası çalışır çünkü.. Belli o hastanede yatarken dolduruşa getirmişler. Buldursun yazımı okusun.
KORUMALAR Ben, Özcan'ı koruyamayan korumalarının sanığı eşek sudan gelinceye kadar döverek paçayı kurtarma çabalarını ve savcıların bu dövme olayına seyirci kalmalarını eleştirdim, bir. Muhatabım korumalar ve savcılardı yani.
'NASIL OLUYOR?' Bir de
Altın Yunus yönetimini eleştirdim. 'Böylesi lüks bir mekanın konser salonuna adam belinde tabancayla nasıl girer, bu nasıl aramadır?' diye. Nerede bu yazıda Özcan şimdi?.."
Hıncal Uluç'un yazdıklarının özeti böyle. Ancak bu vurulma anı konusuyla ilgili bazı ayrıntılar var. Az aşağıdan okuyun, o detayları da paylaşalım haydi.