Merhaba Başbakan Amca.
Ben ilköğretim 7. sınıf öğrencisi bir kızım.
Sizi gazetelerden ve televizyonlardan tanıyorum.
Öğretmenim bana, "Kurduğun her cümlenin içinde sevgi olmalıdır" diye öğretti.
O sevgiyi hiçbir yerde bulamıyorum.
Hele siz büyüklerimde asla...
Biz sizlerin ağzınızın içine bakarken, sizler nereye bakıyorsunuz?
***
Annem, "Politikacıların hiçbir rolünü yutmuyorum" diyor.
Ben de böyle sözleri unutmuyorum.
Babam, hayatının hiçbir döneminde bu kadar ayrımcılık görmediğini anlatırken, "Ülkemiz elden gitti" diyor.
Ben kalanları topluyorum, çıkarıyorum, birbirine ekliyorum ve sabaha kadar uyuyamıyorum.
Berbat bir matematik!
Peki ben size emanetsem, benim korkularımı gidermek için siz niye bir şeyler yapmıyorsunuz?
***
"Bizim kesim" diye bir şey üretildi de, kendimi sevgisizlik mezbahasında hissediyorum.
Çocuklar arasında yeni bir oyun icat edilmiş, "Şeriat dersem çık, laiklik dersem çıkma!"
Şimdi kardeşi kardeşe kırdıran Romalı gladyatörlere benzetiyorum düzeni.
Akşamları televizyon izlemeye kalksam, herkeste bir sevgisizlik humması.
Komşu muhabbetlerinde, "Parası olan başka ülkeye kaçsın" diyenleri duyuyorum.
Geçenlerde bir arkadaşımın babası, "Kendi ülkemizde sömürge aksanıyla konuşur olduk" dedi.
Öğretmenime bu sözlerin ne anlama geldiğini sordum da, böyle konulardan uzak durmamı söyledi.
***
Kimseler görmüyor içime ağladığımı.
Küçüğüm ve çok korkuyorum Başbakan Amca.
Sizlerin tartışma biçiminden...
Ve böyle bir ülkede büyümekten korkuyorum.
***
Siz Başbakan'sınız.
Babalarımızdan güçlüsünüz!
Ferman sizinse, gelecek bizim olmalı...
***
Şunu bilin ki, mutlu bir çocuk bir ülkeyi cennete çevirir.