Görüldüğü yerde vurulacaktır!
Ne tarafına bakıyorsunuz demokrasinin? Sekreterine trilyonluk ev alan iktidar partisine mensup belediye görevlisiyle, muhalefet partili belediye başkanının yolsuzluğuna eşit davranmayan tarafına mı? Yoksa size yapılmasını istemediğiniz bir şeyin, başkasına yapılmasına izin veren tarafına mı?
***
Hangi yüzüne alkış tutuyorsunuz demokrasinin? Haklarında istemediğiniz kadar dosya bulunan politikacılara dokunulmazlık sağlayan yüzüne mi? Başı sıkışınca, postalların gölgesinde boy gösteren yüzüne mi?
***
Hangi resmine bakıyorsunuz demokrasinin? Türban için gösteri yapanlara hoşgörüyle bakıp, sefil olmuş işçilerin hak aramasına tepki gösteren Başbakan resmine mi? Yoksa demokratik haklarına kelepçe vurulan, yüzde 47 oy alan Başbakan resmine mi?
***
Hangi yanına sığınıyorsunuz demokrasinin? Cemaatlere ibadet eden, kula kulluk sistemine mi? İhtilali ihtimal sayan zavallılık sistemine mi?
***
Sahi ya, nedir bu demokrasi? Hayatın forsalarını değil de borsayı düşünen ekonomi zibidisi mi? Vatandaşın emeğini kuşa çeviren, puştları kalkındırma derneği mi? Gazetecileri milyon dolarlık servetlere boğan, memleket satma uzmanlığı mı?
***
Cehaletin ve sefaletin iktidar olduğu, üçüncü dünya ülkelerinde demokrasi piç edilmiştir. Ne adı vardır, ne soyadı... O yüzden her daim birileri ortaya çıkar. "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" diye kendisini gösterir.
***
İnsanlar da heybetine bakıp, onu matah bir şey sanır. "Kurtar bizi demokrasi" diye, kanatlarının altına sığınır. Yıllarca muteber aileleri, hırsızları, çakalları ve memleketi satanları koruyan demokrasinin, namuslu insanı koruduğu görülmüş değildir!