Ahşap sevda
Amerika uludur, Amerika sermayedir, Amerika güçtür. Harçlığını Amerika'dan kopartan politik düzenleri de gördük biz. Amerika'nın iki dudak arasına sıkıştırılmış kader yolculuğumuzu da biliyoruz... Bugün yargılanması gereken, Amerika'ya karşı duruşumuzdur.
***
Politikacılara bakıyorum. Bugün Amerika için kendi askerine "demokrasi postası" yollayanların, iktidar olmaları halinde, ağız değiştirmeyeceklerini mi sanıyorsunuz? Ya da bu posta koymaların, Amerika'ya davetiye olmadığını mı?
***
Ülkenin televizyonlarına ve gazetelerine bakın! Aymaz bir toplum yaratılmışken, ülke her gün biraz daha yan yatıyor. Baş köşelere yerleştirilmiş adamlar "Ülke bölünmeli" konulu demokratik hikayeler satıyor. Gazetelerin gündemi belirleme şekliyle, televizyonların sinsi seanslarının altında, "Bırakın uyusunlar" haplarını yutturmak yok mudur? Bu sisteme karşı durmayanların, askere laf yetiştirmekle Amerika'ya karşı durduğunu mu zannediyorsunuz?
***
1980 sonrasında tümüyle açığa vuran ve hayatımıza egemen olan Amerikan özentisi yaşam biçimi, ülkenin bugünlerini doğurmuştur. Ülke bütünlüğünü ayaklar altına alan, kötürüm bir demokrasimiz vardır. Ahlaki değerler paraya yenik düşmüştür. Dürüstlük enayi masalıdır. Rüşvet, uyuşturucu ve fuhuş altın çağını yaşamaktadır. Üstelik din üzerinden siyaset yapanların arkasında Amerika vardır. Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi'nde yem edilmek istenen ülkenin adıdır Türkiye.
***
Şu sıralar politika-asker ve Amerika konulu, bir Amerikan filmini izler gibiyiz.
***
Ahşap ne kadar severse suyu. Bizimkiler de Amerika'yı o kadar çok seviyor. O yüzden çürüyüp gidiyoruz. Bakalım ne zaman altında kalacağız bu düzenin? Bakalım ne zaman?