Heykelde uzuv boyutu...
Hemen olaya gireyim; "Denizli'de Atatürk heykelindeki at figürünün cinsel organı eğelenmek-kesilmek suretiyle küçültülmüş ya da yok edilmeye çalışılmış!.." İddia sahibi CHP'lilerin söylemi o ki; AKP'li belediye başkanı; at figürünün cinsel organının 'görünürlüğünü' ve dahi o 'görünürlüğün' çağrıştıracaklarından rahatsız olup; atın o bölgesini törpüleyip-kesmiş. Şimdi; memlekette mebzul miktarda heykel var. Kimin olduğuyla değil iyi ya da kötü heykeller olduğuyla ilgiliyim ben. Bunun için eğitim almışım yıllarca. Atölyelerde sabahlamışım. E dil dişin ağrıyan yerine deyermiş. Benim derdim de bu 'gelişigüzel heykelcilik' olacak tabii ki. Yine geçenlerde Çeşme'deki kadın-erkek figürünün konuşlandığı yerdeki müstehcenlik rahatsız edici olmuş ve heykelin kaldırılması gündeme gelmişti. Kayseri'de Melikgazi Belediyesi sınırları içindeki bir parkta, Keloğlan heykelinin kavalını çalmışlardı plastik sanat meraklısı hırsızlar. Ne diyeyim hırsızın estetik anlayışını sorgulayacak değilim; yapmış işte. Benzer bir olay da Samsun'da olmuştu. Belediye kentin işlek caddelerinden birine keman çalan kız ve gitar çalan erkek figürleri yerleştirmişti. Allah için güzel heykellerdi. Konuşlandıkları yer ve biçim kötüydü, ama olsun. Çok geçmedi gitarlı figürün gitar sapı, keman çalan figürün keman sapı çalındı. Belediye azmetti; tamirini yaptı yeniden koydu yerine heykelleri. Bitmedi. Keman ve gitar sapı kırmaları devam etti. Eder de zaten... Ben sadece sapların nerelerde kullanılacağı ve neden yerlerinden koparıldığının merakı içindeyim. Bu merakım gidecek gibi de değil. Dönelim yazımızın başındaki olaya. Atlı Atatürk heykelleri yurdun dört bir yanında var. Ya hepsinde kısaltılmaya gidilsin rahatsızlık verici uzuvlardan söz ediyorum- ya da bunun bir standartı bulunsun. Standart dışı heykel yapımı da böylece engellenmiş olur kendiliğinden. Heykeltraşın bundan sonra artık atın rahatsızlık veren yerini ölçmeye kalkışması zaten abesle iştigal etmek olur. O artık bilir ki 'rahatsızlık' verici bölge böylece estet açıdan bir standarda oturmuş olur. Estetikte standart olur mu? Atın 'rahatsızlık veren' uzvuna boyut biçenler bunu da yanıtlayacaklardır elbet. Ayrıca bu 'mevzunun boyutu' bizim boyumuzu aşar. 'Boyut' bilenlerin işi o. Belli ki heykele karşı bir duyarlılığımız var... Gerçi ne Denizli'deki heykeli yapan sanatçı ne de AKP İl Başkanı böyle bir müdahalenin kesinlikle olmadığını; bundan da hicap duyacaklarını söyleyip üzüntülerini dile getirdiler ama 'tartışma' giderek 'uzuyor.' Ne diyeyim?