Genelkurmay ve iletişim
Türk Silahlı Kuvvetleri, askeri harekatla birlikte iç ve dış kamuoyunu bilgilendirmek için "özel" çaba sarf ediyor. Yazılı basın açıklamalarını, fotoğraf ve görüntü servisleri izliyor. Operasyonun amacı, kapsamı, süresi hakkında diğer ülkelerin büyükelçilikleri Dışişleri Bakanlığı kanalıyla bilgilendiriliyor.
***
Günün sorusu şu: Asker, bu tür operasyonlarda, karşı cephelerin en büyük kozu olan "dezenformasyon"u önlemede başarılı mı? Soruyu "Tanklar ve Sözcükler" kitabıyla dikkatleri üzerine çeken Yrd. Doç.Dr. Nuran Yıldız'a yönelttik. Çünkü, Nuran Yıldız, çok tartışılan kitabının son sözünde "TSK'nin iletişim becerilerini ve iletişim donanımını yeterli düzeyde bulmak mümkün değil" diyordu. Türk Silahlı Kuvvetlerini eleştirirken, Pentagon'u örnek gösteriyor ve Amerika'da çevrilen filmlerin Hollywood'daki Pentagon bürosunun denetiminden geçtiğini vurguluyordu. Bir başka deyişle, Amerikan filmlerindeki diyaloglar Amerikan politikaları doğrultusunda denetlenip düzenleniyordu. Pentagon tüm iletişim alanlarında işte bu kadar büyük bir etki ve beceriye sahipti. Peki ya Türk Silahlı Kuvvetleri? Bırakın Türk filmlerinin senaryolarını kontrol etme girişimini, medya üzerinde yönlendirme becerisi ve donanımına sahip miydi?
***
İletişim uzmanı Nuran Yıldız'a göre, Kuzey Irak'a yapılan son operasyonda, TSK bu konuda büyük bir başarı sergiledi. Amerika'daki gibi "senaryo denetimi" boyutuna çıkmış bir kontrol Türkiye'de sözkonusu değil, olması da çok zor. Ama iç ve dış medyayı "bilgilendirme" konusunda Genelkurmay'ın başarılı olduğunu söylüyor Nuran Yıldız. Başarının sırrını şöyle açıklıyor: "Türk ordusu siyaset ve medya iletişiminde başarı gösteremezken, savaş stratejisi sözkonusu olduğunda bunu son derece başarıyla uyguluyor. Günümüzde iletişim, savaş stratejisinin en önemli parçasıdır. Türk ordusu, iletişime de bir savaş stratejisi gibi baktığında bunun içinden de başarıyla çıkabilir..."
***
Uygulamalar öyle gösteriyor ki, Türk ordusu "iletişim"i de savaş stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriyor. Çünkü Yıldız'ın sözünü ettiği "iletişim becerisi"nin yankılarını dış basında daha net görmek mümkün. Ayrıca, operasyonun başladığı günden bu yana, Amerika, Avrupa, Rusya dahil tüm ülkeler Türkiye'yi "anlayışla" karşıladığını bildirdi. "Teröre karşı meşru müdafaa" yapıldığı konusunda tüm dünya ve hatta Irak yönetimi dahi ikna edilmiş durumda. İşte buna "iletişim zaferi" denir...