Müslüman'ın bağımsızlığı Rahibe Teresa Meydanı'nda
Önceki yazımızı "Yaşasın Kosova" başlığıyla, Avrupa'nın çiçeği burnundaki yeni devletine ayırmış ve Evlad-ı Fatihan'ı kutlamıştık. Bağımsızlık kararının alındığı ilk günün sevinciyle olumsuzluklara değinmeyip yüzde 90'ı Müslüman olan Avrupa'nın göbeğindeki bu yeni devleti tanıtmaya çalışmıştık. Artık, kimimizin canını sıkacak olsa da, bazı gerçeklere dikkat kesilmek lazım. Yıllarca acı çekmiş, soykırım denecek kadar toplu katliamlara maruz kalmış Kosovalı kardeşlerimiz bağımsızlığı çoktan ve yüzde yüz hak etmişlerdi. Ama, böyle mi olmalıydı? Türk halkının da can-ı gönülden destekleyip sevinç gözyaşlarıyla izlediği Kosova'nın bağımsızlığı Amerikan bayraklarıyla mı kutlanmalıydı? Yüzde 90'ı Müslüman olan kardeşlerimizin vatanındaki hürriyet kutlamaları, Başkent Priştina'nın göbeğinde, adı Rahibe Teresa olan meydanda mı yapılmalıydı? ABD kontrolünden çıkılmalı O kadar çok şaşırtıcı şey var kı? Kosovalı Müslümanlar'ın Rahibe Terasa Meydanı'nda kutladığı bağımsızlık "ABD kontrolünde bağımlı bağımsızlık" fotoğrafı vermemeliydi. Sürece katkıda bulunup Sırplar'a yüz vermeyen ülkelere şükran duygularını iletmek başka, onların müstemlekesi gibi davranıp daha ilk günden yardakçılık yapmak daha başka! İnşallah başta ABD olmak üzere batılı bazı ülkelere yönelik aşırı bağlılık gösterileri ilk günlerin heyecanıyla yapılmış olur ve Kosovalılar da kendi milli duruşlarını sergilemeye başlar. Aksi halde, bugünler için can vermiş şehitlerin kemiği sızlar. Onlar "şehadet" getirip ruh teslim ederken, her şehitte Sırplar, bir Osmanlı'yı daha ortadan kaldırmanın hesabındaydı. Kosovalı kardeşlerimiz şu Irak'a bakıp ibret alsınlar. Bağdat'ta da Amerikalılar'ı kucaklayıp "Yaşasın" diye bağıranlar vardı. Sonrası malum! İşkence, ölüm, tecavüz, terör ve her türlü şiddet bitmedi. Kosova'daki yeni dönem, bu gerçekler ışığında kalıcı, istikrarlı olur inşallah!