Görmek için inanmak gerek! "Affan Dede'ye para saydım / Sattı bana çocukluğumu / Artık ne yaşım var ne de adım..." Cahit Sıtkı Tarancı'nın bu şiirine oldum olası bayılmışımdır. Yönetmenliğini Zach Helm'in yaptığı "Sihirli Oyuncakçı" filmi insanda işte böyle duygular uyandırıyor. Küçükleri bir masal dünyasına götürüyor. Büyükleri de çocukluk günlerine geri döndürüyor. Ama bu arada hem küçüklere hem de büyüklere özlü güzel sözler söylemeyi de ihmal etmiyor.
KARANLIK GÜÇLER ENGELLİYOR "... Bilmiyorum kim olduğumu. Hiçbir şey sorulmasın benden; haberim yok olan bitenden..." Molly Mahoney dünyanın en tuhaf oyuncak dükkanı olarak bilinen Mr. Magorium's Wonder Emporium'un beceriksiz müdiresidir. Ancak mağazanın 243 yaşında eksantrik sahibi olan Mr. Magorium'un dükkanı bırakması üzerine bazı tuhaf ve tekinsiz değişimler meydana gelmeye başlar. Sanki bir takım karanlık güçler, görkemli Emporium'u ele geçirmeye çalışmaktadır.
243 YAŞINDA KOCAMAN BİR ÇOCUK! "... Bu bahar havası, bu bahçe; Havuzda su şırıl şırıldır..." Zach Helm'in yönetmenliğini üstlendiği Sihirli Oyuncakçı filminin atmosferi, tıpkı usta şairimizin dizelerindeki gibi. Dükkanın içinde adeta bir bahar havası mevcut. Herkeste de sebepsiz bir memnuniyet. Tabii bu illüzyonu yaratan Mr. Magorium'dan başkası değil. O, her ne kadar 243 yaşında olduğunu iddia etse de dükkana gelen çocuklardan daha çocuk. En az onlar kadar oyuncakları seviyor. Oyuncakların sihrine inanıyor. Dünyaya çocukların gözünden baktığımızda herşey nasıl da saf, güzel ve büyülüdür. "... Uçurtmam bulutlardan yüce, zıpzıplarım pırıl pırıldır..." Film üç ana karakter etrafında şekilleniyor. Mr. Magorium, inançla dünyayı sihirli bir yere dönüştürebileceğine inanan birisi. Nitekim onun bu pozitif inancı hem dükkana yansıyor, hem de çocuklar etkileniyor. Molly Mahoney kendisini bu dükkana adamış ama yeteneklerine bir türlü güvenmeyen birisi. Ama hayat onun gördüğü gibi değil. Ve ufaklık Eric... Dükkandaki sihre en az Mr. Magorium kadar inanan birisi. Hele o şapka koleksiyonu. Çocuklar onu 'uyumsuz' olarak nitelese de aslında çok zeki birisi.
OYUNCU KADROSU DA RENKLİ Filmin atmosferi son derece etkileyici. İnsanın çocuk olup oyuncakçıya gidesi geliyor. Tabii ki bu sihri yaratan insanlar. O yüzden günün moda akımı "Secret"taki gibi düşünürsek, evrene ne gönderirsek dönüp sonunda bizi buluyor. Biz nasıl düşünürsek hayat o yöne doğru akıyor. Filmin başındaki neşeli, canlı, kıpır kıpır olan dükkanın atmosferi çok inandırıcı. Mr. Magorium'un gidişi ile kaybolan sihirle dükkanın kasvetli atmosferi de oldukça hüzün verici. Bu filmde görsellik çok çarpıcı ama renkli isimlerden oluşan kadrosu da film kadar dikkat çekici. Natalie Portman, Dustin Hoffman, Jason Bateman ile Zach Mills çok inandırıcı. Dustin Hoffman'ı uzun zamandır izlememiştik. Özlemişim. Hâlâ benim için efsane. "Closer"da hayran kaldığım Natalie Portman ise yeteneğini bağırmadan gösteriyor. Yumuşacık. Her iki oyuncunun kimyaları da fazlasıyla tutuyor. Umarım yeni bir filmde yine ikisini birlikte izleme imkanımız olur. "... Ne güzel dönüyor çemberim; hiç bitmese horoz şekerim !" Ben de bu film hiç bitsin istemedim.