Körkütük bir pazar yazısı
Hani "En fazla 2 kadeh" diye oturursun. Sonra 3-5 olur. Sonra 1 kadeh 1 kadeh daha veee "körkütük" olursun. Ya da ne bileyim; baharla bir aşk kapından sızar da aşık olursun feci hallerde. O zaman "Körkütük" dersin o durumuna. Ama şimdi ortada ne adamakıllı bir aşk var ne içki. Peki, bu kör kütüklüğümüz neden ki?
YOKSULUZ Ah bir bilsem tariflenemediğim hışırtısını yüreğimin. Bir bilsem hırsız patırtısı mı içimde yankılanan ayak sesleri? Çalacak bir şey bulamayınca, bu yufka yürek gece işçisi acıdı mı bana yoksa? "Yoksulmuşbube" deyip, bir başka yerden apartılmış eşyayı bizim sofaya mı bıraktı ne?.. Ah bir çalar saat olsa içinde keşke. Araklanmış ve bize bırakılmış 'yabancı' eşyanın içinde bir çalar saat olsa ah...
NELERYAPILMAZKİ Her gece kurarım. Sabah ilk ışıkla, ilk çınlamayla maviliğe uyanırım. Güneşten bile önce doğmayadır kavlim. Maviliklerde kanat çırpan serçeyi görmek nasıl olur acaba? Ya vapur sesleri... Ya rüzgar uğultusu hani su borularında sevişen?.. Bir çalar saat olması ne iyi bir evde di mi?.. Kuruyorsun... Çalıyor, kalkıyorsun... Bir çalar saatin olması ne iyi.