Umudun yükselişi
Memlekette olsun dünyada olsun olup bitenlere bakarak umudunuzu yitirmeyin. Her yanımızın kan, barut kokmasına. Elimizin ayağa, dilimizin damağa dolaşmasından bedbaht olmayın. "Ne olacak bu memleketin hali?" çiklet sorusunun sıradan sorgucularına dönmeyin ne olur. Bu günler gelir geçer. Ağır geçer, faturası kalın geçer, acıtarak, yakıp, yıkıp, epritip örseleyerek geçer ama geçer sonunda.
Benazir de ölse Sadece ülkemizde değil dünyada da sağduyunun tatile çıkmış görünmesine, her yerde, her konumda rüzgar ekicilerin fırtınalar biçmesine bakıp da "Mahvolduk! Nereye gidiyoruz?" hezeyanlarına kapılmayın. İran'da, Irak'ta, Pakistan'da Afganistan'da, Ruwanda'da, Liberya'da olup biten insanlık dışı işler, kavgalar, vurulmalar, parçalanmalar. Daha kanı bile kurumayan Benazer'in kahpece öldürülmesi mesela tüketmesin ümidi. Aksine hep umudu besleyin içinizde. Ve düşünün ki; çevrenize, yanınız önünüze şöyle bir bakın görün ki: Bu ülkede elbette ki çok becerikli, çok yürekli, çok akıllı, çok rafine insanlar var. Dünyada da böyle bu.
Yarın ola hayrola... Bu ülkenin hele de genç kadroları, bu ülkeyi geleceğe pırlanta gibi taşıyabilecek kapasiteye sahip. Bir gün bizden önceki ve bizim kuşaklar komplekslerimizi, beceriksizliklerimizi, düşüncesizliklerimizi, arızalı hallerimizi, saçma sapanlıklarımızı alıp, tası tarağı toparlayıp gittiğimizde. Bu ülke düzlüğe çıkacak. Biz ve bizden önceki kuşaklar "Beceremedik" deyip delikanlı gibi 'çekilirsek' işleri adam gibi yapacak, memleketi doğru dürüst yaşayıp yaşatacak kuşaklar gelecek yerimize. Dil bilen, teknolojiye hakim olan, bilimsel bilginin ışığıyla donanmış milyon adet genç insan gelip oturacak bir gün köprülerin başına.
'Beceremedik' diyebilmek beceri ister!... Çocuklarımızın, gençlerimizin gözlerine bakıp görmek mümkün bunu. Yeter ki lekeli cenderelerimize onları da bulaştırmayalım. Acıyla, hüzünle, kavga dövüşle, birbirimizi yemek, hırpalamakla geçirdiğimiz pasaklı günlerimizin devamını onlardan istemeyelim. Yaşamın dinamiği, yaşamın diyalektiği gereği, bu tıkızlıklarımızı, bu kabızlıklarımızı aşacak, geçecek, pırıl günler gelecek yakında. Umudumuzu yitirmeyelim. Umudu gelecek kuşakların aydınlığına endeksleyelim. Yeter ki bizler... Biz gibiler "Beceremedik" deyip artık çekilelim. İşi tertemiz, ışık ışık beyinlere emanet edelim. Umudu besleyelim. Umudu besleyelim. Umudu besleyelim.
|