Güvenle başlar her şey...
İki göz mesafesine atılan sağlam adımlarla! Birbirine yabancı olan iki insanın daha ilk tebessümle yakınlaşabilmesi saklıdır bu adımlarda... Bir bakış, bir ses, bazen sadece bir koku sağlar bu tanıdıklık hissini! Tüm yaşanmışlıkları soyunup, sadece onunla giyinme isteğini... Telaşla bakar insan, hayatla verdiği mücadeleye. Aşktan, eşten, arkadaştan önce güvenebilecek insan arar. Dokunduğunda bilmek ister yanmayacağını. Bilmek ister yaralarına yara eklemeyeceğini. Her şey güvenmekle başlıyorsa, birine güvenmek neden bu kadar zor? Saatlerini, yönlerini hatta yıllarını eksittiğinde aslında sadece kendini eksilttiğini fark etmek günün birinde. Belki de gerçek bir acı, paylaşılan her şeyin bir anda iç ve hiç edilebilmesi acımasızca, güvenmenin pişmanlığını hissetmek, küfürler, lanetler eşliğinde ağlamaklı. Susup kalmak belki, kelimelere sığdıramamak hissedilen kırıklığı... Çuvallar dolusu suskun acılar biriktirmek ve biriktirdiklerinle hiç övünememek, baka kalmak gidenin arkasından. Neden bile soramadan. Hatta sormaya bile gerek duymadan başladığın yere geri dönmek. "Her şey yalan" demek tekrar tekrar, umuda inat yalnızlık seanslarını! Başta güzeldir bu seanslar, kendi kendine yetebilme hevesi, sevdası. Ama hiçbir zaman yalnızlık dost olmaz insan, alıştığı anda sıkılmaya başlar. Acımasızca bir bir vurur yüzüne yaşanan acıları. Kendini sorgulamandır, asıl amacı. Seni, yalnızlığa itene kadar, seni kendi kendine küstürene kadar uğraşır. Kendine küstükçe, asıl isyan başlar hayata. Bağıra çağıra bakarsın açılan yaralara, "Hak etmedim ki" dersin. Gözyaşını silecek birini ararsın. Umuttan arta kalanlarla, yamalar yaparsın eksilen ve eskiyen her duyguna. Yalnızlık o kadar fazla, yalnızlığın olur ki; kendini, acı veren de bile teselli ararken bulursun. İşin aslı tam bu noktada başladığın yere dönersin ve kendine fısıldarsın. Güvenmekle başlar her şey ki; başlayan devam edebilsin. Güvenebilecek birini bulabilmeniz dileğiyle.. 2008 yılı Türkiyem'e barış, birlik, düzen, başarı, refah getirsin. İnsanıma bol kazanç, mutluluk ve sağlık. Neyi yaşamak istiyorsan onu yaşa! Öyle bir hayat yaşıyorum ki... Cenneti de gördüm, cehennemi de. Öyle bir aşk yaşadım ki... Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de. Bazıları seyrederken hayatı en önden, kendime bir sahne buldum, oynadım. Öyle bir rol vermişler ki okudum, okudum, anlamadım. Kendi kendime konuştum bazen evimde, hem kızdım, hem de güldüm halime. Sonra dedim ki "bir söz ver" kendine Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin. Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin. Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin. Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin. Öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım. Öyle çok değerliymiş ki zaman... Hep acele etmem bundan anladım! Nietzche