Suyun zayıflama üzerine olan etkisi göz ardı edilemeyecek kadar fazladır Midede yarattığı hacimden dolayı kısıtlama yaparak kilo almayı önler.
Diyete başladığınız ilk anda diyetisyeninizden duyduğunuz cümlelerden biri su içmenizdir. Oysa biz toplum olarak su içmeyi pek sevmiyoruz ya da bu alışkanlığımız çok iyi değil. Su, insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğedir. İnsan yemek yemeden haftalarca canlılığını sürdürebilirken susuz ancak birkaç gün yaşayabilir.
VÜCUDUN SU DENGESİ ÖNEMLİ Kanın yüzde 92'si, kemiklerin yüzde 22'si, beynin ve kasların yüzde 75'i sudur. Hücrelerin yaşamsal faaliyetleri, vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesi, vücudun su dengesinin korunması ile mümkündür. Vücutta biriken toksinleri atmak, vücudun ısı dengesini sağlamak için idrarla 1500, deri yoluyla 500, dışkı ve solunum ile 300'er ml (toplamda yaklaşık 2.5 lt) su kaybedilmektedir. Vücuttaki su oranının yeterli düzeyde tutulması yaşamsal önem taşıdığından, kaybolan suyun alınması zorunludur.
YAŞLANMAYA KARŞI ETKİLİDİR İdeal vücut su oranları; metabolizmayı tetikler, hücrelerin kendisini yenilemesini sağlar, yaşlanmaya karşı etkilidir. Kanın akışkanlığını sağlar, böylelikle kalp ve damarların yükünü azaltır. Suyun, gerek midede yarattığı hacimden dolayı alınan besinlerde kısıtlama yapması, gerekse metabolizmayı çalıştırıp günlük harcanan enerjiyi arttırması ve sindirime olan katkısı unutulmamalıdır.