Takım Taklavat
Türk takımları, bu hafta, Avrupa arenasında çok kritik maçlara çıktılar. Fenerbahçerahattı. Beşiktaş ve Galatasaray alınacak bir beraberlikte bile son maçlar öncesi Avrupa'ya mendil sallayacaklardı. Ancak, böyle olmadı ve geçtiğimiz yıllara nazaran, ülkemizi Avrupa'da temsil eden üç takımımız da son maçlar öncesinde iddialarını sürdürmeleri sevindirdi. Bu da, Türk futbolu açısından olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. ÖnceSalıakşamıylabaşlayalım. Futbolumuzun yükselen değeri Fenerbahçe ilk maçta 1-0 mağlup ettiği İnter ile bu kez Giuseppe Meazza'da karşı karşıya gelecekti. Maç öncesi kamuoyunda Fenerbahçe'nin İtalya'dan en azından bir puan ile dönebileceği konuşuluyordu, ancak Türk futbolunun kırılgan yapısı bu maçta bir kez daha ortaya çıktı ve İnter üst üste bulduğu iki golle maçı kopardı. Dakikalar 54'ü gösterdiğinde Alex ceza sahası ön çizgisinde topla buluştu, rakibinden sıyrıldı ve vatandaşı kaleci Julio Cezar ile göz göze geldi. Müsaitpozisyondaplasesiniyaptıvetopudışarıattı. İşte maç o dakikada Sarı-Lacivertli takım için sona erdi. Çünkü bu pozisyondan 1 dakika sonra İnter takımı Julio Ricardo Cruz'un golüyle 1-0 öne geçti. Sonrasında Fenerbahçeli futbolcular anlaşılmadık bir şekilde adeta maçı kafalarında bitirdiler. Dikkat ettiyseniz biraz önce Türk futbolunun kırılgan yapısından bahsetmiştim. İşte aslında bunu demek istemiştim. Birpozisyon,yadabirgol,yadahakeminverdiğibiryanlışkarar,bizimfutbolcularımızınmaçtankopmalarınasebepolabiliyor. Bir gün sonra gözler Dolmabahçe'de Beşiktaş'ın üzerindeydi. Siyah-BeyazlılarŞampiyonlarLigi'ndebirvarlar,biryoklar.. İnönü'de yaşanan Liverpool zaferinin ardından herkes Beşiktaş'ın bu gruptan çıkacağını söylüyordu. Aradan sadece üç hafta geçmişti ve Siyah-Beyazlılar 2-1 yendiği Liverpool'dan tam 8 gol yiyerek, Şampiyonlar Ligi tarihinde kötü anlamda bir rekora imza atmıştı. Bu sefer de herkes Beşiktaş'ın gruptaki şansının kalmadığını ve hem Yıldırım Demirören'in, hem Sinan Engin'in, hem de Ertuğrul Sağlam'ın derhal kulüpten elini ayağını çekmesini istemişti. İştebugel-gitlerarasındaBeşiktaşMarsilya'yı2-1yenerekadetayenidendoğdu. Çarşamba akşamı Şampiyonlar Ligi heyecanı sona ermiş, gözler artık Perşembe günkü UEFA Kupası maçlarına çevrilmişti, daha doğrusu Galatasaray'a. Galatasaray oynadığı iki maçta puan ile tanışmamış, UEFA Kupası'nın en kolay gruplarından biri olan H Grubu'ndan elenmenin eşiğine gelmişti. RakipYunantakımıPanioniosidi. Sarı-Kırmızılılar kazanmaları gereken mücadelede ilk yarıyı kaleye şut atamadan kapattılar ve 'acabaelenecekmiyiz?' derken, ne futbolun melekleri, ne futbolun tanrıları ne de futbol şansı değil, futbolun hakemleri yanımızdaydı! İspanyol hakem Mallenco ve yardımcıları adeta Galatasaray'ın imdadına yetişerek, gruptan çıkma umutlarını taze tuttu. Hem de rakibimiz bir Yunan takımı iken, ilk kez hakem triosu bariz hatalarla bir Türk takımının kazanmasını sağladı; belki de bu bir milattır. Üç takımımıza son maçlarında başarılar diliyoruz; bir üst tura çıkmasını diliyoruz.. Adı üstünde "ÜçBüyükler". Neden olmasın!