Prim-a Milli Takım
Dev bir adım daha atıldı. 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'na gideceğiz. Gurbetçilerimiz ve devleti soymadığı için seyahat özgürlüğü elinden alınmayan vatandaşlarımız maçlara gidecekler. Süper bi'tablo şimdiden heyecanlandırıyor beni. AB yolundaki Türkiye Cumhuriyeti'nin Avrupalılar ile entegrasyonunda mutlaka ve mutlaka artı adım olacak. Türkiye Cumhuriyeti olarak yurt dışına verdiğimiz fotoğraf, sahip olduğumuz imaj çok da övünülecek noktada diil. Buna rağmen çeşitli vesilelerle yurda gelen yabancılar, genelde "Ah eşşek kafam, bu zamana kadar neredeydim?" duygusuyla ayrılıyorlar. 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası da bizim için büyük imkan. Tribünlerde sergileyeceğimiz öz davranışlarımızla, bugüne kadar yapılan kötü yorumların rövanşını almak mümkün. Şunu çok iyi hesap etmeliyiz ki, bu kupa sadece bizim için değil, kötü niyetli kişiler için de fırsat olarak algılanacak. Sanıyorum, elinde terör örgütünün bayrakları, bölücübaşının posterleri ile sahalara dalan teröristler olacak. Bunlar da maalesef evrak bazında da olsa Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olacak. Burada MİT dahil, gurbetçi vatandaşlar dahil, Almanya, Avusturya, İsviçre dahil, tüm konsolosluklar dahil, herkese çok iş düşüyor. Yapılacak muhtemel destek amaçlı, şov amaçlı, tanıtım amaçlı tüm aktivitelere çapak bulaşma ihtimali kuvvetli. Belki de tarihte ilk defa olarak, Avrupa'nın tamamındaki Türk vatandaşlarının bir araya gelme imkanını bulacakları bir zemin olacak. Avrupa'da çifte vatandaş, oturma-çalışma izni mevcut, öğrenci, görevli gibi legal yaşayanlar ile kaçak yaşayanların ortak bir amacı olacak, o da Milli Takım olacak... Uzak Türkiye vatandaşları, aman dikkat bu konu önemli...
Abartılıprimegerekyok Burası daha da karışık. Ülkede tartışma konularının başında, Milli Takım futbolcularına verilecek yüksek prim geliyor. Bana göre de abesle iştigal konuların başında geliyor. Teknik Direktör'e 110 bin YTL maaş, bu takımı en yüksek noktaya getirmesi için veriliyor zaten. Milli futbolcunun gönlünde vatana hizmet aşkı yatıyorsa abartılı primlere gerek yok. Ayrıca çok çok yüksek primler bile, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Milli Takımı'nı afyon yutmuş gibi oynatıyorsa, prim verilmese sanırım -B- takımı ile gelen ve adeta "Türkiye finallere gitsin" diye yarım gaz oynayan Bosna Hersek karşısında ne yapardık bilinmez. 2008 Avrupa Şampiyonası'nda, başarıyı satın almak yerine başarıyı kazanmak isterim ben. Futbolcu yaşları ile askerlik yaşını karşılaştırdığımızda neredeyse aynı olduğunu görebiliriz. Bu pencereden bakarsak konuya, her ikisi de TC için ter döken gençlerden biri kelle-koltukta, biri de deri koltuklarda yaşamına devam ederse olmaz. Birilerinin gözününaklının kaldığı mantığa aykırı paralardan da kimseye fayda gelmez. Bu iş tabii ki bedava da olmayacak ama biraz mantık lazım, mantık!!! Asgari ücret alarak bu ülkenin yücelmesi için çalışan vatandaşla futbolculuk yapan vatandaşın ürettiği ter oranı arasında bi'fark yok, ama kazançlar bu kadar fark ederse, yanlış olur. Çok yanlış olur. Bu sebeple timsah gözyaşları akıtan Federasyon, şoku atlatıp doğru hesaplar yapmalıdır...