Tarihi hezimet
Fenerbahçe maçından sonra verilmeyen faul ve sonrasında iptal edilen gol çeşitli spekülasyonlar, ağır ithamlar. Bütün bu olumsuzluklardan sonra Ertuğrul Sağlam takımını nasıl motive etti merak ediyorum. Liverpool'un Şampiyonlar Ligi'nde son umudu bu maç. İstanbul'da muhteşem seyircinin desteğiyle Liverpool'u deviren Beşiktaş, rövanşa Gökhan'dan yoksun ve moralsiz çıktı. Serdar Kurtuluş, Mehmet Sedef ilk 11'de. İbrahim Kaş ve Batuhan da 18 kişilik kadroda. Liverpool oyuna çok yüksek tempoda çabuk ve çoğunlukla tek pas yaparak başladı. Oyunu kenarlara yayarak yüksek toplarla gol bulmaya çalışıyordu. Bu tempoya karşılık kalabalık Beşiktaş orta sahası geri dörtlüsüne azami şekilde destek vermeye çalışırken, Cisse'nin kontrolsüz tersine asistiyle Liverpool 20. dakikada golü buluyordu. Baskılı oyununu devam ettiren Liverpool, dakika 32 32'de 11 nolu Benayaun ile sert bir vuruşla bırakırken, bu sürpriz bir ikinci gol değildi. Çünkü Beşiktaşlı futbolcular aldıkları her topu hemen rakibe veriyor topu kazanmak için de en ufak bir çaba göstermiyorlardı. Skoru bulan Liverpool'da da tempo biraz daha düşüyordu. İkinci yarıda son derece formsuz iki Serdar'lardan hangisi çıkar demiştim. Ertuğrul Serdar Özkan'ı tercih etti. Yerine Ali Tandoğan dahil oldu. Liverpool üstün temposunu devam ettirerek 50 ve 55'te Benayaun ile kendisinin üçüncü takımının da dördüncü gölünü buluyordu. Beşiktaş'ta en ufak bir hareket yok. Daha bir şut bile atamadan uyur gezer gibi sadece Liverpool'lu futbolcuları seyrettiler. Hayret. Serdar Kurtuluş'un yerine Higuain girerken, Ertuğrul Sağlam herhalde şeref sayısını bulmayı hedefliyordu ama şeref sayısının yerine Liverpool gol sağanağına devam etti. Skorun beşte kalmasını temenni ederken, üst üste gelen garip gollerle Beşiktaş, tarihinin Avrupa'daki en utanç verici yenilgisine de imza atıyordu ne yazık ki. Hadi dengesiz demeçlerle moral kondisyon sıfır. Ama iki Serdar'lar dahil fizik kondisyon nerede?