1 puana şükretmeli
Futbolumuzdaki istikrarsızlık dün bir kez daha kendini gösterdi. Hafta içinde Liverpool gibi bir devi dize getiren Beşiktaş,Büyükşehir önünde özellikle ilk yarıda tanınmayacak kadar kötüydü. Siyah-Beyazlı takım 2 net pozisyon dışında hiçbir varlık gösteremedi. Bir takım 3 günde nasıl böyle futbol kılıksızlığına bürünür anlayabilmiş değilim. Beşiktaş, ilk devre oynamaktan çok oynatmamayı düşünen Büyükşehir önünde çok pas hatası yaparken kaleye yapılan ortalar hem yumuşak, hem de isabetsizdi. Beşiktaş'ta Liverpool maçının yorgunluğu da 90 dakika hissedildi. 2. yarının özellikle ilk 20 dakikasında Büyükşehir eğer yakaladığı pozisyonları değerlendirebilseydi Beşiktaş'ın bu maçtan bir puan bile çıkarması zor olurdu. Siyah-Beyazlı takımda dün kaleci Hakan dışında bir tek iyi futbolcu yoktu desem inanın abartmış olmam. Özellikle Tello'yu hiç tanıyamadım. Şilili futbolcu takıma geldiğinden bu yana en kötü futbolunu sergiledi. Ne topa basabildi, ne isabetli paslar verdi, ne de savunmaya destek olamadı. SerdarÖzkan ise sadece koştu o kadar. Bu kadar kabiliyetli futbolcudan ben daha iyi şeyler beklerdim. Bobo ilerde çok yalnız kaldı ve orta sahadan pas alamadı. Bulduğu bir pozisyonda topun direkten dönmesi bir şanssızlıktı. Burak bu takımda forvette oynayacak bir oyuncu değil. Trabzonspor maçında göklere çıkardığımız Burak kötü futbol oynamak için diğer arkadaşlarıyla yarıştı. SiyahBeyazlı takımda iyi bir golcü eksikliği dün bir kez daha hissedildi. Son vuruşları yapan, kafa hakimiyeti yüksek bir yıldız bu takımda yok. Oyuna son bölümde giren Nobre ise bu özelliklere sahip bir oyuncu değil. Bir sözüm de ErtuğrulSağlam'a olacak. Oyuna dün hiç müdahale edemedi. Oysa ufak bir taktik değişikliğiyle kötü gidişatı durdurabilirdi. Beşiktaş dün şampiyonluğu kaybetmedi ama sahasında önemli 2 puan bıraktı. Yine de dünkü kötü futbolla 1 puan almalarına da şükretmek gerekir. Büyükşehir'i ve AbdullahAvcı'yı da kutluyorum.