Kara bulutlar dağıldı Beşiktaş oyuna 4-3-3 sistemiyle çok süratli başladı. Bilhassa sağ kanattan olumlu bindirmelerle Gençlerbirliği savunmasını zorladı. İlk 20 dakika bu baskıyla devam etti. Aynı zamanda Beşiktaş defansı ilk yarı sıfır hatayla oynadı. Cisse ve bilhassa Tello da sahanın en iyisiydi. Nobre yine formsuz görünürken yüzde yüz gol fırsatlarını da kaçırmaya devam etti. Ona bu maçta diğer bir formsuz futbolcu arkadaşı Burak da eklendi. Burak ofsayt kokan bir pozisyonda öyle bir gol kaçırdı ki seyirci saçını başını yoldu. Nihayet 45. dakikada Nobre kendini affettirerek akıl ve klas dolu bir hareketle Beşiktaş'ı 1-0'a taşıdı. Hiçbir sorunu olmayan Gençlerbirliği ilk yarı boyunca vasat bir görüntü çizdi. Gençlerbirliği'nin bu yarı bir gol pozisyonu yoktu. İkinci yarıya Gençlerbirliği biraz daha etkin futbol oynayarak başladı. Yaratıcı futbolcu MehmetÇakır'ın Gençlerbirliği'ni gol yollarına taşıma gayreti mükemmeldi. Fakat arkadaşları ona ayak uyduramadı. Beşiktaş kalesinde Hakan'ın dikkati de Gençlerbirliği'nin gol bulmasını engelledi. 2. yarıda Nobre kaçırdığı gollerin yarısını atabilse SüperLig gol kralı olurdu. 55. dakikada yine öyle bir gol kaçırdı ki pes doğrusu. İkinci yarı 20 dakika sessiz Delgado'nun ayağına top değmeyince yerini Koray'a bıraktı. Sonra da Burak'ın yerine Higuain oyuna girdi. Bu Arjantinli'yi de şöyle bir 90 dakika seyredemedik. Gençlerbirliği'ni son yıllarda hiç bu kadar tesirsiz görmemiştim. İlhanBaşkan'ın İlhansilin zamanı geldi galiba! AliTandoğan ve SerdarÖzkan'ı beğendim. Ah bir de Aydın ve MehmetSedef'e de hak ettikleri formayı verebilsen Ertuğrul hoca. Bir sözüm de Beşiktaşlı futbolculara. Dik durun ve hocanızla bütünleşin. Çünkü sizin sizden başka dostunuz yok. Bir de harika seyirci.