Beyaz karanlıktan ölüme
İşte bizim acemi Hicri'nin 'deneme' kıvamında yazısı. Biraz acemice, toyca ama tepeden tırnağa duygu dolu. Önemli olan da bu değil mi zaten? "Erdemli ilçesi, Mersin'e bağlı şirin bir ilçe. Pınarbaşı Köyü de işte bu Erdemli kasabasının az ötesindeki bir küçücük köy. Babası erken yaşta ölünce ilkokulu 2. sınıftan bırakan Huriye Cücü, bu köyde doğup büyümüş. 15 yıla sığan genç ömründe Mersin'i dahi görememiş bir güzelim köylü kızıymış. 2 koyun, 3 keçiyle epey de kalabalık kazları ve tavukları varmış Huriye ve anacığının.
BİRBAŞKAÇOBANKIZ Huriye her zaman olduğu gibi o sabah da kalkmış, keçilerini alıp dağ yolunu tutmuş. Tam o sırada az ötede aynı kaderi paylaştığı bir başka çoban kıza, Selma'ya rastlamış. O da kendilerine ait 4 keçiyle komşuların 10 kadar hayvanını çıkartmış otlatmaya. Bir süre birlikte yürümüşler. Sonrasında şunları anlatmış Selma Kız.
'SENDEDÖNHURİYE' 'Önce sis çöktü tam önümüze. Hoşumuza gitti görüntüsü. Sisin içine dalınca birbirimizi göremez olduk. Oyun gibiydi. Seslerimizi duyuyor ama başka hiçbir şeyi seçemiyorduk. Ben keçilerimin uzaklaşacağından korktum, el yordamıyla da olsa topladım hepsini, çıktım o beyaz karanlıktan. Yağmur çiseleyince de anladım sağanak geleceğini, Huriye'ye 'Sen de dön' diye bağırıp köye doğru yürüdüm.
'NASILSAGELİR' Derken bir yağmur bir yağmur. Sığınacak bir saçak altı da yok ki dağ başında. Baktım ileride kel bir ağaç, Huriye elindeki değnekle vura dürte oraya çevirdi yönünü keçilerin. Ben daha gitmedim yanına. 'Yağmur diner, o da gelir nasılsa' diye düşündüm.'
KORUCULARBULDU Ama öyle olmamış ne yazık ki. Tam yağmurdan korunduğuna şükrederken, gökyüzünden alev yağmış üzerlerine Huriye kız ve hayvanlarının. Yıldırım, ağacı da yakıp kül etmiş, orada sığıntı duran kızı ve keçilerini de.
KAPKARABEDEN Bütün gece eve gelmeyince deliye dönmüş anası. Köylüleri de toplayıp aramaya çıkmışlar Huriye'yi. Neden sonra Korucu Salman bulmuş onları. Hâlâ duman tüten yanan ağacın altında kavrulmuş keçileriyle, kapkara bedeniyle bulmuş."