Çok öfkeliyiz
Vücudumuzun her zerresini titretip acıtan şehitlerimize artık ağlayamıyoruz bile... Dişlerimiz ve parmaklarımız gibi beyinlerimiz ve yüreklerimiz de kilitlendi. Biz ne kadar terörsaldırısı dersek diyelim, Mehmetçiklerimizin yine kahpece şehit edilmesi ve sonrasındaki gelişmeleri bütün dünya televizyonları "Türkiye'ningüneydoğusundasavaşyaşanıyor" diye duyurdu. Onun için, artık düşman tamamen bellidir. Hatta, arkasındaki güçler ve destekçileri de... Dünya alem bunu söylediğine ve Türk Milleti de yediden yetmişe bildiğine göre "Bölücüler,eşkıya,PKKsürüsü,terör,teröristler,gözüdönmüşler,bebekkatilleri,çapulcular" vesaire diye çeşitli şekillerde düşmanı anmanın da gereği yoktur artık. Düşmanın adı PKK, amacı Türkiye'yi ve büyük Türk Milleti'ni bölüp parçalamak, hedefi Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya gibi akla gelebilecek batıdaki belli başlı ülkelerin desteğiyle önce Kürdistan adlı yapay ve uydu bir oluşumu, sonra da Büyük İsrail ve Büyük Ermenistan hayallerinin 3. ayağını gerçekleştirmektir. Taşeronları ise çoktur. Irak ve İsrail'den Kanada'ya kadar her çeşit ayağı vardır.
Kendikararımızıvermeliyiz Dolasıyla, en kısa zamanda; adı, amacı, hedefi, destekçileri, taşeronları ve her türlü ayakları olan bu düşmana karşı topyekun harekete geçilmeli. Dün pikniğe, referandum denilen ucube işe, oraya-buraya gitmeyip pazarı evlerinde miskince geçirmeyi düşünen halkımız bile öfkeden deliye dönüp sokaklara fırladı. Kimse yerinde duramadı. Herkes burnundan soluyup yaşına-başına ve takatsizliğine bakmadan "Budüşmanlamücadeleyevardım" diye haykırdı. Türkiye'nin her köşesinde çoluk-çocuk, kadın-erkek, yaşlı-genç "Şehitlerölmez,vatanbölünmez" dedi. Öyle ise artık şu hükümet de aklını başına toplayıp milletin öfke ve arzusuna tercüman olmalı. Tabii ki öfke veya duygusallıkla hareket edilmesini kimse beklemiyor. Milletin isteyip beklediği tek şey, kendi irademiz ve kararımızla kararlılığımızı göstermektir. Başbakan'ın veya başkalarının bugüne kadar yaptığı gibi "YokBushilegörüşeceğiz,yoksabrımızıtaşırmasınlar,yokbilmemhangikurulutoplayıpmeseleyikonuşacağız,yokşehitlerinkanlarınıyerdebırakmayacağız" sözleriyle işi soğutmasınlar. Artık, Kuzey Irak'a yönelik sınır ötesi operasyon bile Türkiye'nin hızını kesmeyebilir ve gerekirse Basra Körfezi'ne kadar da (gidilecekse) gidilmelidir. Yani, millet laf değil icraat bekliyor icraat.