Kapatır da kapanır da
Sevgili medyamızın muhterem düşünürleri, 'mahalle baskısı'nı tartışırlarken, aslan gibi bir AKP milletvekili (Kütahya) Hüseyin Tuğcu çıktı ortaya, koç gibi bir laf etti:
- Devletten iş almak isteyen müteahhit de ister istemez kendisine çekidüzen verecektir.
***
Yıllardır yazdığımız, söylediğimiz fakat sakalımız olmadığı için kimseye dinletemediğimiz gerçeği, kabak gibi ortaya koydu.
Bu memlekette sadece mahalle baskısı olmaz, iş baskısı, ekmek baskısı da olur.
Neden olur?
Çünkü bu ülkede, 20 milyon civarında insan yoksulluk ve açlık sınırında yaşıyor.
Bir işin ucundan hayata tutunabilmiş olanlar da, işini kaybetme korkusu ve baskısı altında.
***
İşsizlik korkunç boyutlarda!
Üniversite mezunu kızını, oğlunu bir işe koyacaksan, bir kapıyı çalacaksan, iktidarı elinde tutanlardan tavassut talep edeceksen, mecbursun kendine çekidüzen vereceksin.
Yoksunluğun ve yoksunluğun alt edilemediği coğrafyalarda, mahalle baskısı, iş baskısı ve ekmek baskısı kendiliğinden işler.
Aynı mekanizma, sadece bir iş bulabilmek için değil, sadece işini kaybetmemek için değil, terfi etmek ve yükselmek için de işler.
Bu, hemen bütün toplumlar için, belirli süreçlerde geçerli olmuş bir mekanizmadır.
Naziler, Almanya'da usul usul iktidara yürüdükleri sırada, toplumdaki statülerini korumak isteyen Almanlar, kendilerine Nazi süsü vermemişler miydi?
Franko'nun İspanyası'nda durum daha mı farklıydı?
Stalin'in Rusya'sından ne haber?
***
Türkiye'nin görece en özgür çalışma ortamına sahip medyada bile, belirli bir mahalle baskısı kendisini hissettirmeye başladığına göre, varın gerisini siz hesap edin.
Medya'nın yazıişlerinden ziyade yazar-çizer tayfası, AKP yanlıları ve AKP karşıtları diye ikiye ayrıldı esas olarak.
İktidara yakın olan ve yakın duranlar, liberaller ile İslamcılar, ötekileri, bile bile ötekileştiriyorlar.
Hem de her gün, türban takan genç kızların rejim tarafından ötekileştirildiğini eleştirerek yapıyorlar bunu.
Liberal olarak tanınan yazar-çizer tayfası, yıllardır kimseyi yanlarına sokmamak suretiyle, tipik bir mahalle baskısı uygulamıyorlar mıydı zaten?
28 Şubat'ta da, sürecin destekçileri, kendilerinden olmayan yazar ve gazetecileri işsiz-ekmeksiz bırakmamışlar mıydı?
***
Demek istediğim, bu korkunç mekanizma işliyor, işleyecektir de.
İktidar kavgasıdır bunun adı.
Amerikancılar, AKP'ciler, liberaller, iktidarla iş tutan para babaları, sermaye sahipleri ve onların hınk deyici yönetici müsveddeleri, Türkiye'nin içine sürüklendiği sürece direnenleri, bulundukları mevzilerden temizlemeye çalışacaklardır ve çalışıyorlar da.
Bu iktidar çatışması, 2008 yılında daha da sertleşerek sürecektir.
Amerikan tarzı muhafazakarlığa güvenenler, kaybettiklerini anladıklarında iş işten geçmiş olacak ama.
|
Servisi 
