Anlayamadığım meseleler
Bizim meslektaşlar, haliyle en iyi anladıkları konuları yazarlar. Ki, okuyucu kitlesi aydınlansın. Bense, bilindiği üzere sık sık anlayamadığımkonuları yazarım. Yazmaya çalışırım, desek daha doğru olur. İnsan anlayamadığı konuyu yazar mı, nasıl yazar diye soracak olursanız. Ben de size şunu sorarım: Bir insan sırf köşe yazarlığı yapıyor diye, dünyanın bütün konularını anlıyor olabilir mi? Anlayabilir mi? Yani bir gün nanoteknoloji üzerine ahkam keseceksin, ertesi gün nafilenamazının hangi hallerde kılınabileceğine dair fetva vereceksin.
***
Gelelim anlayamadığımız konuya: Amerikan merkezli GermanMarshallFund adlı düşünce merkezinin 12 Avrupa ülkesiyle ABD'de yaptığı bir araştırmanın sonuçları yayımlandı. Sonuç şöyle: 12 AB ülkesinin yurttaşlarına sormuşlar: TürkiyeAB'yeüyeolacakmıolmayacakmı? Buna evet diyenlerin oranı ülkelere göre şöyle dağılıyor...
***
İngiltere yüzde 73, Hollanda yüzde 72, Almanya yüzde 62, Portekiz yüzde 60, İtalya yüzde 60, Romanya yüzde 57, AB (11 ülke) yüzde 56, Polonya yüzde 53, İspanya yüzde 53, Bulgaristan yüzde 45, Slovakya yüzde 36, Fransa yüzde 31.
***
Türkiye'de ise aynı soruya evet diyenlerin oranı yüzde kaç biliyor musunuz? Sadece yüzde26.
***
Şimdi gelelim bunun neresini anlayamadığımıza. Türkiye'de yakın zamana kadar, birkaç yıl öncesine kadar ülkemizin AB'ye üye olmasını isteyenlerin ve tabii ki buna inananların oranı yüzde kaçlarda dolaşıyordu Yüzde75'lerde. Şimdi kaça düşmüş? Yüzde26'ya.
***
Ecevit hükümetleri zamanında iyice ivme kazanan AB-Türkiye ilişkileri, bir çok uyum paketi ile de iyice hızlanmıştı. Sonra 2002 yılında AKPhükümeti işbaşı yaptı. AB ilişkilerine de büyük bir ağırlık verdi. Ülkemizdeki liberallenin aşkını ve sevgisini de böyle kazandı. Tamam da nasıl oldu da sonuçta halkın AB'ye güveni dibe vurdu.
***
Hem başımızda en fazla AB'ci olduğunu iddia eden bir hükümet var. Hem o hükümetin liberalyazarvedüşünürleri tam gaz AB sürecini fıştıklıyorlar. Hem de Türkiyehalkı gittikçe AB'densoğuyorveumudunukesiyor. İşte ben bunu anlayamadım. Siz anladınız mı?
***
Sonra çıkıyor bizim büyük gazetelerimiz haber yapıyorlar. Konya İl Kültür Müdürü Abdüssettarbeyfendi hazretleri, Paris'te Unesco adına düzenlenen Semah gösterilerinde, protokol sırasında, arkasına bastığı ayakkabılarını çıkartmış, beyaz çoraplarıyla koltuğa bağdaş kurarak oturmuşmuş. Şehirlerarası yolcu otobüslerinde de, NamazMolası dönemine geçiliyormuş! Tamam işte! AB'yi, çağdaşlaşma ve demokratikleşmeyi falan bırakıyoruz, kendimize dönüyoruz. Kendimize derken, aslında Arabistantarafına meylediyoruz tabii.