Türk Tabipler Birliği nereye?
Mesele aslında bizim özlük ve mesleki haklarımızla ilgili değil. TürkTabiplerBirliği'nin meselesi. Fakat ben ne zaman televizyona baksam, Türk Tabipler Birliği yetkili ve etkili kişilerini, tababetle hiç ilgisi olmayan, politik toplantılarda baş köşeye kurulmuş olarak görüyorum. Nerede bir Kürt meselesi, politik bir toplantı, bir insan hakları tartışması ve buna benzer demokratik bir çıkış veya arayış var, bizim Tabipler Birliği orada. Hayır, duyarlı bir sivil toplum kuruluşu gibi davranmasını yadırgamıyorum birliğin. Fakat bir miktar da hekimlerin temel sorunları için çaba sarf etmelerini beklemek yanlış mıdır? Bakın bu yüzden, iş bize düşüyor.
***
Hükümet çevreleri veya Sağlık Bakanlığı, birbiri ardına yasal değişiklikler getiriyor ve uygulamaya geçiyor. Medyanın yarı cahil kalemleri de bunları, "Büyükhaber","Sağlıktadevrim" falan diye yutturmaya çalışıyor okuyucuya. Hastanın, istediği özel hastaneye veya üniversite hastanesine başvurması uygulamasına geçildi. Alt yapısı sağlanmadan. Medya, ölçüp biçmeden havaya fırladı: Yaşasındevrim, diye.
***
Kötü olmak bize düştü. Özelhastaneleryolgeçenhanınadönüşür,Hazinesoyulur, dedik. Üniversitehastanelerikilitlenir, dedik. Sadece ÇapaTıpFakültesi'ne 1 günde başvuru sayısı 7 binleri buldu. Hocalar teşaşür edemez hale geldi.
***
Şimdi bir uygulama daha geliyor. Devlet hastanelerinde yarımzamanlı hizmet veren, sonra da özel muayenehanesine giden hekimlere bir tercih koyuyorlar: Yahastanedetamzamanlıçalışırsınyadaayrılırsın. 20 bin hekim bu durumda. Kara kara düşünüyor.
***
Hastaneyi tam zamanlı seçerse, hangi maaşla nasıl geçinecek, belirsiz. Bunca zaman hizmet verdiği hastanesini terk ederse, sokakta hangi güvencede çalışıp geçinecek? Özel muayenehanelerin, düşük tedavi ve muayene tarifeleri ile baskı altına alınması da cabası.
***
Bir konu daha var sayın TürkTabiplerBirliği. Bakanlık, diyetisyenlerin yanlarında bir dahiliyecihekimolmaksızın çalışamayacakları yönünde hazırlıklar yapıyor. Ne yani? Şimdi diyetisyenler, tanıdıkları bir dahiliyecinin ruhsatını kiralayıp, öyle mi çalışacaklar? TürkTabiplerBirliği'nin, hem diyetisyenlerin uğradığı haksızlığa (müktesep haklar meselesi) hem de dahiliyecilerin ruhsat kiralayıcısı durumuna düşürülmesi hakaretine karşı, söyleyeceği bir şeyler yok mudur? Bence olmalıdır. Öte yandan, obeziteçağınenbüyükhastalığıdır. Toplumsal veba niteliğindedir. Ve bu bela ile diyetisyenler boğuşmaktadır. Bakanlık ilgili kararı alırken, obezitenin toplumsal tehdidini görmezden gelmektedir. Bu asla kabul edilemez.